Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Varlığın Özü Muhabbet
Âlemlerin Rabbi, âlemde bilindik kıldı kendisini. Görünmezini görünüründe kaydetti. Sonra döndü kendisine nazar etti, kaydettiğini seyretti. Bütün yaratılmışlarda bir hayranlık gülümsemesi. Bir seçilmişlik sevinci. Ama O, gizli bir hazineydi. Daha fazla bilinmek, farklı bir nazarla seyredilmek istedi. Yaratmaya devam etti. Göründü görünmesine ama yine de yetmedi, göründükçe perdelendi. Yaratmaya devam etti. Alem O'nun cümlesiydi şimdi. Öznesi gizliydi ama isimlerinin her biriyle cemicümlede tecelli etti. Yarattıklarının üzerine isimlerinden, sıfatlarından, fiillerinden bariz bir ışık düşürüverdi. Lâkin tümünü taşımaya güç yetiremezlerdi. Bölüştürdü bu yüzden. Kimine bir, kimine üç, kimine beş emanet etti. Oysa sonsuzdu isimleri ve O, hâlâ gizli bir hazineydi. O'na şimdi ismini, esmasını, sıfatını, vasıflarını, benliğinde tümüyle taşıyıp toplayacak, şimdiye kadar yarattıklarının hepsinden daha güzel, daha mükemmel bir şey lazımdı. Belli ki Âlemlerin Vâredicisi, Gizli saklı hazineydi. İki nokta arasındaki yek-cümlede kendi sırrını kendine açmak istedi. Evvelini saklı tuttu. Ahirini gösterdi. Varlığın özü muhabbet. Âdem'e sıra geldi akıbet.
Acı ten. Ayaklanmış yalnızlık. Susmanın halleri. Sonrasız aşk. Ayrılık bil­gesi. Issız ayna. Mutsuz çocuklar sabahı. Işık hecesi. Uzaktan geçen zaman...
Reklam
insan nedir ?
Oysa Adem, ey güzel yolcu, sen öyle misin? Hatırla nasıl yaratıldığını. Bu toprak bedene neler katılıp karıldığını, suyuna mizacına neler karıştırıldığını. Hani ruhun, hamurunun yoğrulma­sına tanık tutulmuştu. Bir yanın karanlık senin bir yanın ışık. Bir yanın melek kanadı bir yanın şeytan ıslığı. Bir yanın çamur beden, bir yanın kutsal ruh. Bir yanın iyiliğe açık bir yanın iyiliğe kapalı. Tek başına ne duru iyilik ne de saf kötülük sensin. Ne baştan ayağa cennetsin ne de tümüyle cehennemsin. Aynı ânda birbirine zıt iki şeysin. İçinde iyilik ve kötülüğü besleyip büyütecek yeteneğe aynı ânda rastlayacaksın. Hataya da sevaba da aynı derecede ehli­yetli olacaksın. Bir yanın yükselmeye çekecek seni bir yanın düş­tükçe düş diyecek. Zirvelerle çukurlar arasında gidip geleceksin.Ama. Bu ikilik kabahatin değil senin mahiyetin. Üstünlüğün, zayıflığın olan bu şeyde. Tepeden tırnağa çamursun Âdem ilk bakış­ta. Toprağın topraklığına batmış gibisin. Ama bu halinle kıymetli­sin. Çünkü bu halini aşabilirsin. İçindeki kutsal ruha sahip çıkabi­lirsin. İşte o zaman melek değil ama melekler gibisin. Ve ey Âdem unutma, böyle bir tartıda melek gibi olmak melek olmaktan ağır çeker. Çünkü sen o iki şey arasında özgür irade-bilinçli seçimsin.
Sayfa 40 - TimaşKitabı okuyor
Bir yanın karanlık senin bir yanın ışık. Bir yanın melek kanadı bir yanın şeytan ıslığı. Bir yanın çamur beden, bir yanın kutsal ruh. Bir yanın iyiliğe açık bir yanın iyiliğe kapalı.
İlk Karşılaşma
İsmini söyledi. Şeytan,diye mırıldandı. Işık,hava,su der gibi. Secde gününden beri bu ismi ilk kez dilinin ucuna getirmiş,bu tekinsiz kelimeyi ilk kez söylemişti. İsmi vardı artık,öyleyse ismi varsa şeytan da vardı.
Sayfa 87 - TimaşKitabı okuyor
Bir yanın karanlık senin bir yanın ışık. Bir yanın melek kanadı bir yanın şeytan ıslığı. Bir yanın çamur beden, bir yanın kutsal ruh. Bir yanın iyiliğe açık bir yanın iyiliğe kapalı ...
Sayfa 73 - Timaş
Reklam
Acı ten. Ayaklanmış yalnızlık. Susmanın halleri. Sonrasız aşk. Ayrılık bilgesi. Issız ayna. Mutsuz çocuklar sabahı. Işık hecesi. Uzaktan geçen zaman ... Bana dokunsaydın, dedi, bunları başka söylerdin ...
Bir yanın karanlık senin bir yanın ışık. Bir yanın melek kanadı bir yanın şeytan ıslığı. Bir yanın çamur beden, bir yanın kutsal ruh. Bir yanın iyiliğe açık bir yanın iyiliğe kapalı.
Bir yanın karanlık senin bir yanın ışık. Bir yanın melek kanadı bir yanın şeytan ıslığı. Bir yanın çamur beden, bir yanın kutsal ruh. Bir yanın iyiliğe açık bir yanın iyiliğe kapalı. Tek başına ne duru iyilik ne de saf kötülük sensin. Ne baştan ayağa cennetsin ne de tümüyle cehennemsin. Aynı ânda birbirine zıt iki şeysin. İçinde iyilik ve kötülüğü besleyip büyütecek yeteneğe aynı anda rastlayacaksın. Hataya da sevaba da aynı derecede ehliyetli olacaksın. Bir yanın yükselmeye çekecek seni bir yanın düştükçe düş diyecek. Zirvelerle çukurlar arasında gidip geleceksin.
Reklam
Âlem O'nun cümlesiydi şimdi. Öznesi gizliydi ama isimlerinin her biriyle cemicumlede tecelli etti. Yarattıklarının üzerine isimlerinden, sıfatlarından, fiillerinden bariz bir ışık düşürüverdi. Lakin tümünü taşımaya güç yetiremezlerdi. Bölüştürdü bu yüzden. Kimine bir, kimine üç kimine beş emanet etti.
Uzaktan sesler geliyor. Işık kervanlarının çıngırakları. Ağaç ve ırmak konuştuğunda bana, sanki cennetteyim. Uğultuya uyanıp da azametli derinliğin içinden ruhumu rüzgâra açtığımda cennette bile değil bezm-i ezelde gibiyim.
Sayfa 12
262 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.