Gözlerim kutlu olur seni seyrettikçe ben,
Canlı gün aydınlanır sendeki ışıklarda,
En karanlık gecede belirsiz güzel gölgen
Derin uykuda sönmüş gözlere can katar da.
Seni görmezsem olur her günüm gece;
Parlak gündüzdür gecem düş seni gösterince.
Sayfa 43 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Uzun zaman önce okuduğum fakat henüz incelemesini yazmak için hazır hissettiğim bir eser. Zira insanı derinden etkileyen ve sürekli sorgulatan bir kitap bu. Trafikte ışıklarda bekleyen birinin bir anda “kör oldum” çığlıkları ile başlıyorsunuz. İnsanların toplu halde bir yerlere kapatılışı, burada insanlığın unutuluşu, kadınların kurtarıcı olarak görülüyor oluşu (ki bu kısmı okuduğunuz zaman ‘hep böyle olmuyor mu zaten’ diyebilirsiniz), insanın kendinden ve hatta herkesten tiksinmesi sonra bu tiksintiyi unutup acıması, bencillikler silsilesi, hatta okurken kokular aldığı, insanlığın en karanlık yerlerini işleyen başarılı bir yapıttan söz ediyorum. Kitapta metaforlara rastlayacaksınız. Kimsenin ismiyle anılmadığı, tüm kahramanların fiziki özellikleri ya da konumlarıyla isimlendirildiği, beyaz körlükteki karanlık ruhların hayat yolculuğu. Bir kadın hariç, tüm ülkenin kör olduğunu; yiyecek- içecek bulunamadığını, bulmak için sarfedilen çabaları, ‘ben olsaydım ne yapardım’ sorularıyla okuyacaksınız. Kitabı okurken noktalama işaretlerinin zayıf kullanımı ve konuşmaların kim tarafından yapıldığını belirtmemiş olması zorlayabilir. Ayrıca distopik bir eser olduğunu da belirtmeliyim. Keyifli okumalar diliyorum.
KörlükJosé Saramago · Kırmızı Kedi · 2022104,2bin okunma
Apaçık görüyorum gözlerimi yumunca.
Bütün gün gördüklerim taşımaz hiçbir değer,
Ama düşlerde hep sen varsın uyku boyunca;
Göz karanlıkla ışır, karanlıkları deler.
Başka bütün gölgeler, gölgende ışık bulur;
Bedeninin gölgesi, mutluluğu gösterir
Işıl ışıl gündüze saçarak daha çok nur,
Senin gölgen nasıl da kör gözlere fer verir.
Gözlerim kutlu olur seni seyrettikçe ben,
Canlı gün aydınlanır şendeki ışıklarda,
En karanlık gecede belirsiz güzel gölgen
Derin uykuda sönmüş gözlere can katar da.
Seni görmeyince benim her günüm gece;
Geceler gündüz olur düş seni gösterince.
Apaçık görüyorum gözlerimi yumunca.
Bütün gün gördüklerim taşımaz hiçbir değer,
Ama düşlerde hep sen varsın uyku boyunca;
Göz karanlıkla ışır, karanlıkları deler.
Başka bütün gölgeler, gölgende ışık bulur;
Bedeninin gölgesi mutluluğu gösterir
Işıl ışıl gündüze saçarak daha çok nur,
Senin gölgen nasıl da kör gözlere fer verir.
Gözlerim kutlu olur seni seyrettikçe ben,
Canlı gün aydınlanır sendeki ışıklarda,
En karanlık gecede belirsiz güzel gölgen
Derin uykuda sönmüş gözlere can katar da.
Seni görmezsem olur her günüm gece;
Parlak gündüzdür gecem düş seni gösterince.
Kış aylarının insanları birbirine daha çok yakınlaştırdığı söylenirdi. Bu zamanlar sarı sıcak ışıklarda sohbet edilir, sobada kestaneler pişirilir ve afiyetle yenilirdi. Sobanın başında toplanan çocuklar, aile büyüklerinden hikâyeler dinlerdi.
Merhaba 1k ailem!
Nereden başlasam, nasıl devam etsem, sonunu nasıl getirsem diye düşünüyorum. Çünkü o kadar şey var ki yazmak istediğim, o kadar yoğun duygularla okudum ki kitabı. Hatta incelemem oluştu kafamda kitaba daha devam ederken. Bir yandan hiç bitmesin istedim, bir yandan da biran önce bitirsem de yazacaklarımı aktarsam incelememe diye
"Tanı kondu, kollar sıvandı, reçeteler yazıldı...
Hasta ya iyileşecek ya iyileşecek!
Şimdi bilinmeyen tek şey var. O da toplumun büyük çoğunluğunun üzerinde anlaştığı tedaviyi kimin uygulayacağı ve de sivillerin, bu tarihsel sınavdan başarı ile çıkıp çıkamayacakları!..."
Bu sözler Ahmet Taner Kışlalı'nın Cumhuriyet Kitapları'nın
Asrının ışıklarının kendisini körleştirmesine izin vermeyen ve o ışıklarda gölgeleri, onların en mahrem karanlığını yakalayabilen kişiye çağdaş denebilir ancak.