Ajna çakra içinde the Tantralar
Akayıt ile the tantralar, ajna dır-dir the altıncı çakra ile altı çakra sistem; Yine de, Orası öyle Daha hariç altı ilgili the çakralar. İle içermek /triZ clmkra gibi BİR bireysel sekiz yapraklı çakra Olumsuz ayırmak itibaren anahata, ilave olarak gibi talu çakra Vishuddhi'nin üstünde içinde the boğaz, ajna olur the sekizinci çakra. Tantrik
Yollar beni hep yorar ama yol olmadan yorulamayacaktım zaten. Yorulmadan beni neyi tükettiğini anlamayacaktım. Yollar beni yorar ama ben hep aramak isterim. İşim budur.
Reklam
Şiir Sanatı, Mutlu olma Sanatı, Komedi Sanatı
_Lord Byron_ _Ey güzel okur! Bir kez burnunu uzattığın bu sayfaların içinden bir daha çıkamayacağına ant içerim! _Tabuttaki ceset gibi yalnızdım. Yalnızdım bir bulut gibi. Yalnızlık dediğim haremindeki sultanınkidir. Mağarasındaki bir münzevinin değil. Hava saydam, gök mavi ve toprak kıvançlıyken, görünmekten hoşlanmayan, çatık kaşlı bulut gibi
_Napolyon Bonapart_ _Devlet, benim. _Para, para, para. (Başarının sırrı) _Felaketlerin üstünde dimdik oturan insan soylu ve cesurdur. _Gerçekler, büyük ruhlu insanları besler, küçük ruhları ise yaralar. _Yapıcı eleştiri, akıllı insanları güçlendirir. Ahmakları öfkelendirir. _Düşmanınız hata yaparken araya girmeyin. _İki şey
400
400.gün... Evet sevgili tam 400 gündür hasretini çekiyorum. Bir gün bile senden vazgeçmedim. Bir günüm yok ki sana ihtiyaç duymadığım. Bir günüm yok ki seni aramadığım. Sakın işleri kendin için zorlaştırıyorsun deme sevgili, senden de bunlar duymayayım. Ne hissettiğimi ne sen ne de başkaları biliyor. Neler yaşadığım bir tek ben biliyorum. Artık
Kitap karakterleri ile;
Işık ile sarhoş olmak Lâl ile yemek yapmak Yankı ile bulmaca çözmek Bartu ile araba çalmak Mutlu ile krallık kurmak Koza ile silah kullanmak Helin ile mantı yapmak Zeynep ile kırmızı elbise denemek
Reklam
Bir Kum Tanesi
"Ve olan onca şeyden sonra ben hayatımı seni geri kazanmaya adadım. O kadar ki seni bulayım derken kendimi kaybettim. Haftalardır, aylardır kendimi arıyorum bu dipsiz kuyuda. Samanlıkta bir iğne aramak kadar kolay olsaydı işim belki çoktan bulmuştum kendimi. Ama okyanusta yolunu kaybetmiş bir kum tanesi gibiyim artık... Ne sen beni ne ben kendimi bulamam artık. Belki böyle olması gerektir, belki en iyisi budur demekten kan kusan dudaklarım bembeyaz düşler etrafında yün battaniyelere sarmış yalnızlığımı. Bunca seye rağmen seni kazandım sonunda diyebiliyorum. Benimle iki kürek bir kova okyanus diplerine geleceğini de biliyorum..."
Biz hep böyle uykusuz mu kalacağız. Neden bencil olamıyoruz . Herkes tercihini yaptı ve mutludurlar herhalde. Ben niye bu insanlar için üzülüyorum. Sonra kendime durup diyorum ki bu sen değilsin. Sen yine onları düşüneceksin, ona umut olacağım diyeceksin. Her gün kendimi sorgulayacağım daha iyisi olabilirdin ama olmadın çok fazla insanın hayatına dokunabilirdin ama yapamadın. Bana umut vadeden bir güç varsa o da bir insana hayat olabilirim düşüncesi. Bu sıralar yapmam gereken her işim kenarda bekliyor .Bu beni duygusal ve çok hassaslaştırıyor. Hiçbir şey yolunda gitmiyor ve beni motive edebilecek hiçbir kaynak yok.Baştan başlasam yine aynı yolu izleyecektim ama şu an mutlu değilim ve ne yapmam gerektiğini bilmiyorum. Geçen yaza dönmek istiyorum bu kaygıları ve stresin olmadığı yaza. Yine kaçmayı tercih ediyorum. Kendimi çok güçlü sanıyordum değilmişim. Bu kadar hassas olmayı ben bile beklemiyordum kendimden. Yapamayacağımı görmek daha da inada bindirip ısrarcı olmama sebep oluyor. Ama ısrarcı olmak beni yıpratabilir. Hayatta en çok korktuğum Ayfer Tunç'un Osman adlı romanındaki Osman gibi olmak. Hayata karşı bir boşvermişlik ve şuçu hep başkalarında aramak. Olmaktan korktuğum yer. İyi bir insan olabilirsin ama bir hiç gibi yaşamaya yaşamak diyemem ben. Bir diğeri de ya vazgeçersem. Mücadele etmezsem yapılan yanlışları kanıksarsam. Pişman olacağım bir hayat yaşmak istemiyorum. Ahlar, tühler , vahlar sözlerini sarfetmeyeceğim bir duruş sergilemek istiyorum.
143 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.