Ateş düştüğü yeri yakar.
Acilde çalışırken 112 ile arrest(kalbi durmuş) hasta gelmişti. Artık dayanacak gücümüz kalmayana dek müdahale ettik ama kurtaramadık. Sadece kocası ve kadın yaşıyorlarmış. Kocasına artık hayata yalnız devam edeceğini söylemek zorundaydım. Bunun nasıl zor olduğunu anlatmak imkânsız gerçekten. Tek hekim olduğum için diğer hastalar naaş dışarı çıkana kadar beklediler ve ben bütün bu yaşadığım seylerin ardından yeniden muayenehaneye girdiğimde ilk sıradaki hasta bana "çok beklettin" diye sitemde bulundu. İnsaf dedim bütün olanları sen de gördün sonra öldüyse napalim bizim de işimiz var dedi. İşte insanoğlu bu kadardır... Çevremizdeki bu iyilik timsalleri, utanmasa melek olduğunu iddia edecek kisilerin bir de bu hallerine tanık olduğumuz yerdi acil servis. Bütün bu ikiyüzlülüğün dirilip karşımıza çıktığı yerdi.. O yüzden belki yüzümüz gülmez...
Dinlerin uydurma olmasını çok isterdim. Bir daha o kadar kutsal kitabı oturup altını çize çize okumak, tefsirlerine bakmak, uzun uzun düşünmek zorunda kalmazdım. Dinleri daha iyi anlamak için 7/24 tarih,felsefe,hadis vb. ilimler ile uğraşmak zorunda kalmazdım. Ne güzel göbeğimin üstüne yatıp "Amaann bunlar uydurma hajumm" derdim. Lakin
Reklam
Alıntıdır… “İnsan”olmayı öğretebilen herkese ithafen :))
Üzmüşler çocuğu, diğer çocuklar. ‘Senin baban çöpçü, sen de pis kokuyorsun’ demişler. Vicdan duygusu tam gelişmemiştir okul öncesi çocuklarında. Zaman zaman böyle acımasız olabilirler. Sonuçta hepsi çocuk işte. Kırmışlar yavrucağın kalbini. Çocukların güzel yanıdır gönülleri, kırılsa da çok, hemen toparlanmaya meyillidir. Yetişkinlere benzemez,
Telefon çaldı, başın sağ olsun dediler.Önce ne olduğunu anlamadım.Belki de anlamak istemedim.Zihnim reddetti bu haberi, kabullenemedi.Önce annem sandım.Çünkü başka bir ihtimal yoktu."Baban ölmüş," dediler; "Hayır dedim olamaz, yalan söylüyorsunuz, salak salak konuşmayın, daha akşam beraberdik, kapatın telefonu!" dedim.Sonra
Bay D’nin Bir Günü | Ocak Ayı Hikâye Etkinliği
Hafta içi her zaman olduğu gibi Bay D yine sabahın köründe (daha karga botunu giymeden) dijital saatin klasik müzikli alarmıyla (Mozart’ın Son Zart’ıyla) uyanıp yatağından ivedilikle kalktı. Alelacele yaptığı sağlıksız bir kahvaltı sonrası ışık hızıyla sokağa fırladı. Hava buz gibiydi. Zemheri soğukları hüküm sürmekte, dışarıda bir yerlere
Güzel bi hikaye okumadan geçmeyin lütfen !!
Ne güzel ÖĞRETMENSİN SEN “Üzmüşler çocuğu, diğer çocuklar. "Senin baban çöpçü, sen de pis kokuyorsun” demişler. Vicdan duygusu tam gelişmemiştir okul öncesi çocuklarında. Zaman zaman böyle acımasız olabilirler. Kırmışlar yavrucağın kalbini. Konuştum babayla. Çok üzüldü, çocuğunun üzülmesine. Dağ gibi adam gözyaşlarını ilk kez ayırdı
Reklam
320 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.