Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.12
İş > Vakit
Yavaş yavaş sindire sindire okunması gereken kitaplardan çünkü içi o kadar dolu kii.Çoğunun adını dahi hiç duymadığım () değerli şahsiyetlerden, islam uğruna verdikleri mücadelerden bahsediliyor.
Biz de onlar gibi olamlıyız. Onlar gibi olmak için onları okuyup tanımalıyız.. Kitabın arkasında şöyle yazıyor:
“ İşi vaktinden çok olan bu mübarek insanların tamamı sahabi değildir.
Sadece bin yıllık geçmişten de söz etmiyoruz.
Binlerce yıl öncesinden ses bırakanlar var
Kimi on dört asır öncesinden ses veriyor.
Kimi on iki asır öncesinden parıldıyor.
Sekiz asır öncesinden Salahaddin var.
Daha yakınlardan nefesi gelenler var.
Kulağınızın dibinden sesi duyulan var.”
Ve bu işi vaktinden çok olan insanlar teker teker hayatını yitiriyor.. Daha fazla işi vaktinden çok olan insanlar lazım bu dünya için...
Daha fazla işimiz vaktimizden çok olsun..
Daha fazla..
İslam Birliği
MGV Yayınları tarafından neşredilen,Prof.Dr.Necmettin Erbakan hocanın konuşmalarından kesitler alınmış “İslam Birliği” kitabını büyük bir zevkle okudum.Necmettin Erbakan hocanın hayali olan ve bugünde bu hayal için çalışılan büyük İslam Birliği projesi üzerinde durulmuş.Bizler böyle bir birliğe muhtaç durumdayız,İslam coğrafyası böyle bir birliğe
Hem İş Hem Dinlenme
Hayatımızın hızlılığında bazen kısa mola vermek lazımdır. Zira, bu yorucu maratonda kendimizi oyundan koparmamak için ayakta dinlememiz gerekiyor. Maraton devam ederken hem yorulmak hem de dinlenmek gerekiyor. Yoksa ya maratonda kaybolur gideriz ya da maratonu başarıyla bitiririz.
Dinlenmelerimiz de, harekete geçirecek cinsten olmalı. Yani, dinlendiğimiz zaman ayağa kalkınca bizi uzun bir süre taşıyacak enerjiyi edinmemiz gerekir. Bir adım sonra yorulacak şekilde dinlenmek, dinlenmek değildir. Nureddin Yıldız hocamızın şu sözü bu konuyu ifade edecek niteliktedir: " İşimiz vaktimizden çok olmalı." Yani, iş yaptığımız zaman dinlenmiş, dinlendiğimiz zamanda iş yapmış olmalıyız. Böyle deyince biraz tuhaf kaçabilir ama ayette de denildiği gibi "Bir işi bitirdiğinde diğerine koyul"(İnşirah Suresi, 7.Ayet) yani az önce dediğimiz gibi yapmamız gerekiyor.
İşte bu eser, ufak molaların ürünü olarak ortaya çıkmış gibi. Ufak tadımlık ama derinden etkileyen küçük yazıları içinde barındırıyor. Hem iş yapıyoruz hem de dinleniyoruz bu eserle.
İyi okumalar dilerim.
Muhabbetle.
Nureddin Yıldız'ın kaleminden gönülleri uyandıran bir eser.
Peygamber efendimiz'in ( ﷺ ) vefatından bu yana gelen İslam aleminin içinde olduğu kargaşa, fitne, kaos ortamı dönem dönem ele alınmış. Bu fitne fesat ortamında bu davayı sırtlanan uyuyan, sömürülen İslami benliğini kaybetmiş halkı tekrar uyandırmak için çabalayan ve İşimiz Vaktimizden Çok diyip Peygamber efendimizin mirasına sahip çıkan gönüllere taht kuran Hasan el-Benna, Hasan Basri, Ömer b. abdulaziz, Selahaddin Eyyubi, İmam-ı azam, Asiye, hadice, zeyneb, aişe gibi bu davaya hizmet etmiş büyük şahsiyetlerin hayatları ve bu davada geçirdikleri zorluklar ve güzellikler ele alınmış.
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
Efendimizden başlayarak Hz. Ebubekir, Hz. Ömer, Hz. Osman Hz. Ali , Muaviye, Hasan Basri, Ömer b. Abdülaziz ve Salahaddin Eyyubiden bahsetti bize ilk kitapta.
Davaları İslam olan bir avuç insandan.
İlimin insanlıkla buluşmasından.
Onların bu dava yolunda verdikleri emeklerden
Onlar kütüphaneler doldurdular, medreseler o çöle inen nurlarla aydınlandı. Yaşadıkları çağı aydınlattıkları gibi kıyamete kadarki çağlara yetecek ışık bıraktılar. Yılmadılar, yorulmadılar. Şehir şehir, kıta kıta dolaşıp ilmi ihya ettiler. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellemin sünnetini hiçbir peygambere nasip olmamış bir şekilde korudular, kayıt altına aldılar.
Topraktan önce gönülleri fethettiler.
Onlar bize Müslümanlık bilincini, dava uğrunda yaşamayı bıraktılar.
İşimiz vaktimizden çoktur, gündüz çalışıp gece ibadet etmeyi hayatlarında bize gösterdiler.
Hepsi devlet büyüğü olmasına rağmen kibire, rahatlığa düşmediler.
Tevazudan ödün vermediler, kızmadılar.
Onlar cennetten daha az güzelliğe razı olmadılar hep onun için çalıştılar.
Bizler de bu yolda oluruz insaAllah.
Bize bırakılan davayı hakkıyla taşırız.
Rabbim razı olsun
183 syf.
·
Puan vermedi
Okuduğum bu kitaptan sonra vaktimin her saniyesinin ne kadar değerli olduğunun daha da farkına vardım. Hasan el Benna nın da dediği gibi işimiz vaktimizden çok...