Nisan Ayı Öykü Etkinliği (01-30 Nisan 2020)
ÖYKÜLER
-----------
9. İsimsiz- Yalnızlık İki Kişiliktir - #69769482
8. 
Osman Y. - SON ÖZET - #69656246
7. 
Mustafa A. - Ankara'da Sıradan Bir Düğün - #69607848
6. https://1000kitap.com/Herodikos - Çöp Konteynerı - #69379167
5. 
Özgürce - Önemli Olan Hayattayken Yaşamak - #68346350
4. https://1000kitap.com/Otodidaktt - Kavimler Göçü Masalı - Kavimler Göçü Masalı
3. 
Tayfun - Diyaloglar -1- #67909007
2. 
Turhan Yıldırım - Alayına Gider Senfonisi - #67642810
1. İsimsiz - Seni Rüyamda Gördüm Babaanne - #67095942
-----------
İyi geceler, mart ayı bitmek bilmedi. Nisan da öyle olacak gibi görünüyor. Sonrası Allah kerim. 2020'den hala umudu olan kaldı mı bilmiyorum . Ama iki yıldır devam ediyor hikaye etkinlikleri, nisanda da bitirmeyeceğiz. Yalnız anket olmayacak bu ay, herkes dört duvar arasına çakılmış zaten, bari sınırlandırmayayım dedim insanları daha fazla. İlla ki bir şeyler çıkar.
Etkinliğe katılmak isteyenler, arzu ettikleri bir konuda nisan ayı içerisinde yazdığı öykülerini bu ileti altında paylaşabilir. Site kuralları geçerli sadece hikayelerde. İsteyenin öyküsünü ben isimsiz olarak da paylaşabilirim her zaman. Kolay gelsin tüm . katılımcılara. Daha güzel geçsin nisan hepimiz için.
-Karantina günleri hk. 3 -
"Nasılsın" Sorusuna Verilen Mevcut Cevaplar Listesi
--Eh işte. --
Buralara ait en yaygın cevap. Eh işte, işlerin ne çok iyi ne de çok kötü olduğu anlamını taşır. Burada iyi olduğunu asla söylemezsin, başına büyük bir felaketin gelmemesi için...
--Elim ayağım tutuyor, çok şükür. --
Yani, hiç iyi değilim ama oturup sana şikayet edecek değilim, çünkü şikayet etmek kadın kısmı içindir. Bu erkeksi bir cevaptır.
--En kötü günümüz böyle olsun. --
Sofrada, herkes toplandıktan sonra, kadehler şerefe kaldırıldığında, çatalını salatana batırıp rakımı yudumlarken söylenir. Kendime hep "en iyi günümüz" nasıl olur acaba sorusunu sormuşumdur. Acımasız olmak istemem ama pek farklı olacağını sanmıyorum.
.
.
.
--Bugün geçe, yarın gele.--
Hiçbir şey olmuyor, beklediğim bir şey yok, bir şekilde idare ediyorum, itelemeye devam. Kimin ve neyin itelenip idare edildiği belli değil, hayat herhalde. Günün itelenmesi zordur, köprü üzerinde inatlaşıp bir adım bile ilerlemek istemeyen eşek gibi, öğle sonrası uyuklamaya başlayıp yerinden kımıldamayan iri bir manda gibi.
Çocukluğumdan unutamayacağım şeylerden biri, evlerinin önünde oturan ve akşamüzeri meydandaki bakkalın karşısında toplanan ihtiyarlardır, ucuz sigara tüttürüp önlerindeki toprağı sopalarıyla eşelerlerdi, günün isimsiz ve abecesiz düşünürleri. Buralarda hayat kısa, ama günler sonsuzdur.
--Yaşayıp gidiyoruz işte, hiç yaşamamaktan hallice... --
Yukarıdaki cevabın ukala hali, ama tarif ettiği anlam ve anlamsızlık az çok aynı.
--Köreliyoruz. --
Yeğenimin ve lise arkadaşlarının uyuşuk bir taşra kasabasında verdiği içten ve acımasız cevap.
Bilinmeyen Bir Kadının MektubuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022226,8bin okunma
