Tembellik etmeyi bilmek lazım.
İşin özü tempodur. Yaptığından tamamen uzaklaşıp doğru zamanda mola almazsan her şeyi kaybedersin.
İster aktör ol, ister ev kadını, fark etmez?
Doruk noktalarının arasında hiçbir şey yapmadığın boşluklar olmalı. Yatağa uzanıp tavanı seyret. Bu çok, çok önemlidir?
Hiçbir şey yapmamak, çok çok önemli. Ve bu çağdaş toplumda kaç kişi yapıyor bunu? Çok az. Bu yüzden herkes kaçık, saldırgan, öfke ve nefret dolu.
- Charles Bukowski
"Milyonlarca yıldızın altinda bir yangına tutulmuştuk. Birlikte yanacaktık."
Herkese selamlar Uzun zamandır kitapligimda okunmak üzere bekleyen bir kitapti #birlikteyanacağız @okumayaasikkadinlarr da bu kitaba grup okumasi yapinca firsat bu firsat deyip kucuk bir grup ile okudum, iyi de oldu.
Kitaptan yana bir beklentim olmamasına
Hayat, bir nehirde karşıdan karşıya geçmeye benzer, yola çıktığında varacağın kıyı uzaklardadır, oraya yaklaştığındaysa ayrıldığın kıyı... Ama işin özü, bu yolculuğun sana ve senin ona kattığın manada saklı...
"İlişki bitiren cümlelerden biri: Sen bilirsin. Elbette ara sıra hepimiz kullanırız. Ancak sevdiğiniz insan sürekli 'Sen bilirsin,' diyerek bir şeyleri geçiştiriyorsa bilin ki tartışmalar artık bitti ve belki de ayrılık 'geliyorum' diyor. Çabanın olmadığı yerde ilişkiden söz edilemez çünkü."
Herkese selamlar Biliyorsunuz ki ayda bir de olsa elimden geldiğince kişisel gelişim türünde okumalar yapmayı seviyorum ve bu türde bu ay ki seçtiğim kitabim #aura oldu. Sayin yazar @hakanozkan1979 in kalemi ile ilk kez tanistim. Oldukça net ve akıcı bir anlatimi vardı. Kitap kısacık ama içeriği dolu doluydu. Bir çırpıda okunacak, kişisel ve duygusal benliginize katkı sağlayacak bu kitabi türü sevenler için kesinlikle öneriyorum.
Kitap disil enerjimizi nasıl yukseltebilecegimize dair yön gösteren anlatımlara sahipti. Ancak bu söylem ile birlikte aklınıza salt cinsellik gelmesin. Her turlu genel konu basliklarina haiz bu kitap öncelikle kişinin kendini sevmesi ve mutlu etmesi üzerine kuruluydu. Iliskiler, sadakat, ask, sevgi, kendi benligimiz, korkular vb... bir cok konuda okuyucuya cok kiymetli mesajlar vermişti. Isin ozu siz kendinizi severseniz bir anlamda çiçek gibi açar ve enerjinizi aciga çıkarırsınız mesajlarına sahipti. Ustelik kitapta kendiniz icin ve varsa ilişkinizin nasıl olduğuna dair fikir sahibi olabilmeniz için çeşitli testlerde vardi. Her okuma sonrası bu testleri çözmek ve kendi ilişkim hakkında bir fikir edinmiş olmak çok keyifliydi.
"Biz avara, tənbəl adamlar deyilik, faktiki olaraq enerjili adamlarıq (sadəcə bu enerji bizə dalğa-dalğa, müəyyən fasilələrlə gəlir), amma biz əbədilik lənəti deyilən şeydən tam azadıq. Biz gördüyümüz işi nə vaxtsa başa çatdırırıq. Amma əsl işçilər, əsl sənətkarlar üçün, şair Valerinin dediyi kimi (hə, səhv eləmirəmsə, o deyib), işi bitirmək yoxdur, onu yarımçıq qoyub tərk etmək var.
Bonnarın həyatında maraqlı bir epizod olub. Bir dostu ilə, səhv etmirəmsə, elə Vuyarla Lüksemburq Muzeyinə gedibmiş, dostuna tapşırıb ki, muzey mühafizinin başını qatsın, özü isə rəngkarlıq qutusunu çıxardıb, öz əl işinə, neçə ildir o muzeydə saxlanılan bir tablosuna əl gəzdirib, onu təkmilləşdirib.
Əsl işçilər, gerçək sənətkarlar ölənə qədər iztirab, peşmanlıq içində yaşayırlar. Başlayıb bitirə bilmədikləri, ya da heç başlaya bilmədikləri o qədər işləri olur ki !"
İsrail ve Büyük Satrançta Son Hamleler
Şah / Mat mı?
Satranç en sevdiğim oyun ve yedi yaşından bu yana oynarım. Oyunu bana öğreten babam dışında birçok iddialı ismi yendim. Bazen de kaybettiğim oldu doğal olarak. Fakat genel olarak fena bir oyuncu sayılmam.
Satrançta meşhur açılışlar vardır; İspanyol açılışı, Hint açılışı gibi. Aynı zamanda
Öncelikle bana bir şeyler kattı mı evet kattı. Ben psikojik ve uzmanlar tarafından yazılmış kitapları okumayı severim o yüzden kitap 25 yıl önce yazılmış olsa da okudum. Hatalarımı mı demeliyim yoksa hayatın dengesi mi demeliyim, ayak uydurmama demeliyim eksiklerimi gördüm. Kitabın sonlarındaki kısımlar sıktı, gerçekçi gelmedi. Neyse ben neler öğrendim; siz kadın olarak kendinizi mücevher sanırsanız karşıdaki de size öyle davranacak (tüm kadınlar mücevher değildir erkekler gibi ), ben erkek olsam güçlü kadın severdim ki beni param, evim arabam için değil de hayatı, zamanı paylaşmak isteyim. Amaaa öyle değilmiş bizim gibi kadınlar kavanoz kapağını kendi açtığı için adama ihtiyaç kalmıyor hissi veriyormuşuz İşin özü erkek kendine gereksinim duyulmasını ve kadın da takdir etmesini bilmeliymiş. Kadın daha fazlasını vermemeli anne rolüne girmeyin kızlar, sınırlarınız da olmalı. Erkekler de bence kendini fazla kullandırtmasın ama garsonu da bi zahmet kendiniz çağırın kadına çağırtmayın.
Ana fikre geliyorum; flört etmek 5 aşamadan oluşuyor, bunları atlamamak gerektiğini, kadın olarak doğru işaretleri verip beklemeyi ve de asla erkeğin sana davranmasını istediğin gibi ona davranmamayı öğretiyor. Bu ne demek sürekli kadın erkek için çok fazla aşırı verici olmamalı.
Böyle işte, ben yine kendim gibi olurum da kelimelerin gücünü kullanmam gerektiğini anladım. Bakalım hayırlısı... Bana şu kitapları da oku geç kalma diyen olmadı 20li yaşlarda ben diyorum buyrun:
#135579490
Not: Kitap satışı neredeyse yok olan da çok pahalı, ben dijital de bulamadım ve 2. El aldım, internette bulabilirsiniz.
İşin özü kalbe bağlıdır. Eğer kalp Allah'tan başkasına bağlı ise harap ve verimsizdir. Sırf zâhirî amellerle ve şeklî ibâdetlerle kalp açılmaz. Mâsivâya iltifattan kalbi temizlemek ve bedenle ilgili olup şerîatin yapılmasını emrettiği ibâdetler, bu ikisi de lâzımdır.
Bedenle ilgili sâlih amelleri icrâ etmeden kalp temizliğinden bahsetmek bâtıl ve geçersizdir. Tıpkı bu âlemde ruhu bedensel olarak düşünmenin imkânsız olduğu gibidir. İyi işler ve sâlih ameller yapmadan kalbî hallere ulaşmak mümkün değildir. Oysa zamanımızın mülhid ve zındıklarından çoğu bunu iddiâ ediyorlar. Cenab-ı Hak, Habîbi (s.â.v.) hürmetine bizi onların kötü inançlarından korusun!
Bir şehir düşünün. Harabeye dönmüş, her yer çöple dolu, pislik içinde, sokaklarına kaos hakim, polislerin silahı yok, gangsterler polislerin silahlarını almasın diyeymiş bu da, ne hikmetse... Farklı milletlerden birçok insan bir arada, ama herkes aynı dili konuşuyor, herkes dünyadan bir yerlerden buraya gelmiş, ama burası neresi bilen yok. Başka
#Schopenhauer
*Yazar
#Aldığımız her nefes bizi sürekli etkisi altında olduğumuz ölüme doğru çeker... Nihal olarak zafer ölümün olacaktır, çünkü doğumla birlikte ölüm zaten bizim kaderimiz olmuştur ve avını yutmadan önce onunla yalnızca kısa bir süre için oynar. Bununla birlikte, hayatımıza olabildiğince uzun bir süre için büyük bir ilgi ve
Hak ile batılın savaşı insanlık var oldukça devam etmiş
Bugün de var
Kişi tarafını bilecek ve seçecek
Küfrün özelliği belli
Küfür cehalettir zulmettir
Küfür yalandan sahtekarlıktan haksızlıktan zorbalıktan beslenir
Küfür ehli nefsine tapar dünyalık yaşar hesabı gözetmez
Zorba güçtür çıkarına giden yolu meşrû görür
Allaha risâlete kitablarına hesab gününe iman etmiş gerçeklik getirmiş bilincine ermiş biri
Yalan konuşmaz ne olursa olsun yalan konuşmaz yalan üzerine bir kurulum yapmaz
Sözünde durur sözünü tutar sözü ile tutarlı olur özü ile sözü ile duruşu ile yönelişi ile tutarlı olur
Emanete ihamet etmez güveni boşa çıkartmaz sâdık olur tasadduk eder sıdkı gözetir (sadaka paradan ibaret değildir... zekat gibi sadakayı da paraya indirgemek işin özünden kopmaktır)
Varoluş gerçeğinin merkezine Allah ve rububiyeti gerçeğini koymuş bu gerçeğin tevhîdine ermiş bireylere ihtiyaç var
Firsat var iken Allah için var olmaya ihtiyâç var
Amel bugün için bir şeyler yapmaya ihtiyâç var
Hesab günü iş işten geçmiş olacak
Kitabın yazılışı üzerinden bir asır geçmiş olmasına rağmen verdiği mesajlar ve anlatmak istedikleri günümüz ekonomik düzeni hakkında doğrudan bilgi veriyor.
Anlaşılması kolay ve akıcı bir kitap olması sebebiyle verilmek istenen mesaj net bir şekilde okuyucuya ulaşıyor ve kitabı okumayı bitirdiğinizde size bir çok şey kattığını anlamış oluyorsunuz. Ayrıyeten burada verilmek istenen mesaj sadece ekonomi üzerine değil. Hayata dair nasıl bir karakter kazanmak ve yaşadığımız durumlara karşı nasıl bir posizyon almamız gerektiğini de bir çok okuyucu çıkaracaktır. Bu sözümü örneklendirmem gerekirse ; Nasıl her söylenene inanmamız veya atlamamız gerektiğini öğrenmişsek ekonomik bir karar verirken de her kulaktan dolma bilgiye kulak asmamamız gerektiğini bu eser de öğreniyoruz. Bir diğer örnek ise sabırlı olmak. Hayatın içinde hedeflerimize ulaşabilmemiz için sabır şart. Yatırım yaptığımız ürünlerde de hedeflerimize sadık olmalı sabretmeliyiz ve bunun gibi bir çok örnek verilebilir.
işin özü özetlemem gerekirse kitaptan çıkarılacak dersler olarak sadece ekonomik ve para kazanmak üzerine değil. Bir tarz yaratmak, bir vizyon yaratmak üzerine okunması gereken bir kitap.
"İnsan salt özel alanda kalarak entelektüel olamaz, zira sözcükleri kâğıda döküp yayımlağınız anda kamusal dünyaya girmişsiniz demektir. Salt kamusal alana ait, sadece bir hareket, dava ya da konumun sözcüsü veya simgesel olan bir entelektüel de olamaz. Şahsi tını, kişiye özgü duyarlılık diye bir şey vardır; söylenen ya da yazılan şeylere de bu anlam verir. Hele bir entelektüelin dinleyicilerini mutlu etmesi diye bir şey söz konusu olamaz; işin özü sıkıntı verici, aykırı, hatta keyif kaçırıcı olmaktır."