176 syf.
·
Puan vermedi
Bastan sona doğru ilerleyen bir metin Kireç Ocağı. Kitabı okumaya başladığınızda kitabın sonunu da çözmüş oluyorsunuz . Karakterimiz Konrad, doğa bilimlerini seven, işitme deneylerine özel ilgisi olan, takıntılı, mükemmeliyetçi, öfke ve delilik eşiğinde gidip gelen bir adam. Konrad işitme deneylerini yapmak ve bu konuda bir başyapıt yazmak icin beş yıl boyunca kendini ve yürüme engelli eşini toplumdan yalıtılmış Kireç Ocagi'na hapseder. Kireç Ocagi'nda bu başyapıtını yazmaya çalışır ve başarılı olamaz. Bu yazma daha doğrusu yazamama süresi boyunca okuyucu Konrad'nin buhranlarına da tanık olur. Bu buhranlar ayni zamanda Thomas Bernhard 'ın öfkesinin yansımasıdır. Yazarın otobiyografisini okuyanlar bunu net bir şekilde görebilir. Kahramanımızın, Kropotkin'e olan hayranlığı da, Thomas Bernhard'in dedesinin dünya görüşünün etkisidir. Metin değişik bir anlatıma sahip ve anlatıcı icinde anlatıcı var. Mis'li gecmis zaman metne hakim. Paragrafın olmadığı ve cümlelerin tekrar edildiği dikkat isteyen bir kitap Kireç Ocağı. Beni zorlayan Bernhard metinlerinden biri olduğunu söyleyebilirim. Kitabın icinde varlığa , topluma, yaşama dair sert eleştiriler var. Vurucu cümleler okuyucuyu düşünmeye sevk ediyor. Herkesin sevebileceği bir metin mi bilemem. Ama benim gibi Thomas Bernhard hayranları kesin sever:) "Insan insanlarla sadece kirlenir " cümlesi icin bile okunur Kireç Ocağı. Okuyun tavsiye ederim.
Kireç Ocağı
Kireç OcağıThomas Bernhard · Yapı Kredi Yayınları · 2021308 okunma
·
Puan vermedi
Çok çabuk bitti diye üzüldüğüm nadir kitaplardan.Etkisi büyük, sizlere farkındalık oluşturacağına inandığım bu öykü tadındaki eseri tüm okurseverlere öneriyorum.Çocuk gelişimci olduğumdan dolayı konusu bana hitap ettiğinden keyifle okudum. Hediye kitabı için yazarımız Selahattin Tomar Selahattin Tomar a teşekkür ederim. Hiçbir çocuk “kötü”olarak dünyaya gelmez.Eğer yıkıcı davranıyorsa mutlaka altında yatan sebepler ve giderilmemiş ihtiyacı vardır. Kitap ne anlatıyor? (Spoiler içerir.) İşitme engelli kızı olan (Çiçek) bir baba ( Oktay) kızını anlayamadığından dolayı şiddet uyguluyor. Babayı cezalandırma yöntemi olarak “Sessiz Adaya” gönderiyorlar. Adada da herkes işaret diliyle konuşuyor. Tabii Oktay bu adada hayatını idame ettirme konusunda bayağı bir zorlanıyor. Fakat davranışlarında değişme oluyor iyiye evriliyor. “Empati”yi dibine kadar hissettirmenin en güzel yolu bu bence de.. Çünkü bizler bir şeyi anlamamız için maalesef o şeyi yaşamamız gerekiyor.Yoksa kolay kolay anlamıyoruz. Sizce; Cezalandırma toplum için ahlaki eğitimin bir parçası mıdır? Cezalar, toplumun kollektif bir savunma mekanizması mıdır? Cezalandırma toplum üyelerinin aralarındaki ilişkileri düzenleyen basit bir mekanizma mıdır? Yazar suçluları cezalandırmak yerine rehabilite etmenin iyi olacağını savunuyor. Faydacı görüşün iyileştirici ve rehabilite edici etkisi cezalandırmayı büyük oranda savunabileceği söylenebilir ama ne kadar başarılı olunabilir orası tartışılır.
Islahat
IslahatSelahattin Tomar · Selahattin Tomar · 2022572 okunma
Reklam
İşitme engelli birisinin hiç namaz Kacırmadığını öğrendiğimde Anladım ki; "Sabah namazına alarm kurulmaz, Gönül kurulur."♡
104 syf.
10/10 puan verdi
·
8 günde okudu
#ıslahat Öncelikle çok güzel bir kitap okudum bu kitabın devamı gelmeli Kaleminize yüreğinize sağlık.. Oktay; İçkici, kumarcı, geçimsiz, hatta insanlıktan nasibini alamamış biri... Evine alkollü bir şekilde gelir eşi fotoş ile tartışır...Fatoş'un bu gece bu konuşmayı sonuçsuz bırakmaya hiç niyeti yoktu ve çok kararlıydı. Oktay'ın
Islahat
IslahatSelahattin Tomar · Ritim Sanat Yayınları · 2023572 okunma
280 syf.
9/10 puan verdi
İşitme engelli irisin sessiz dünyasına ses getiren şey radyoları tamir ederek onlardan çıkan titreşimleri hissetmekti.Bir radyoyu tamir ettiğinden emin olduğunda acmadan önce bir dakika beklemekten hoşlanıyordu. iyi bir kitaptan alınan zevki uzatmak için son sayfasını okumadan bırakmak gibiydi bu onun için. İris hayatına devam ederken farklı
Mavi 55
Mavi 55Lynne Kelly · Günışığı Kitaplığı · 202278 okunma
74 syf.
·
Puan vermedi
Çok çabuk bitti diye üzüldüğüm nadir kitaplardan.Etkisi büyük, sizlere farkındalık oluşturacağına inandığım bu öykü tadındaki eseri tüm okurseverlere öneriyorum.Çocuk gelişimci olduğumdan dolayı konusu bana hitap ettiğinden keyifle okudum. Hediye kitabı için yazarımız
Selahattin Tomar
Selahattin Tomar
a teşekkür ederim. Hiçbir çocuk “kötü”olarak dünyaya gelmez.Eğer yıkıcı davranıyorsa mutlaka altında yatan sebepler ve giderilmemiş ihtiyacı vardır. Kitap ne anlatıyor? (Spoiler içerir.) İşitme engelli kızı olan (Çiçek) bir baba ( Oktay) kızını anlayamadığından dolayı şiddet uyguluyor. Babayı cezalandırma yöntemi olarak “Sessiz Adaya” gönderiyorlar. Adada da herkes işaret diliyle konuşuyor. Tabii Oktay bu adada hayatını idame ettirme konusunda bayağı bir zorlanıyor. Fakat davranışlarında değişme oluyor iyiye evriliyor. “Empati”yi dibine kadar hissettirmenin en güzel yolu bu bence de.. Çünkü bizler bir şeyi anlamamız için maalesef o şeyi yaşamamız gerekiyor.Yoksa kolay kolay anlamıyoruz. Sizce; Cezalandırma toplum için ahlaki eğitimin bir parçası mıdır? Cezalar, toplumun kollektif bir savunma mekanizması mıdır? Cezalandırma toplum üyelerinin aralarındaki ilişkileri düzenleyen basit bir mekanizma mıdır? Yazar suçluları cezalandırmak yerine rehabilite etmenin iyi olacağını savunuyor. Faydacı görüşün iyileştirici ve rehabilite edici etkisi cezalandırmayı büyük oranda savunabileceği söylenebilir ama ne kadar başarılı olunabilir orası tartışılır. Şimdiden keyifli okumalar.
Islahat
IslahatSelahattin Tomar · Selahattin Tomar · 2022572 okunma
Reklam
DEHB'liler diğerlerine göre; "an"ı daha kendilerine özgü yaşarlar. DEHB'li bir bireyle yaşamış olan herkes bu gerçeği bilir. Ebeveynlerinin de belirttiği gibi; DEHB'li çocuklar geçmişteki hatalarından ders çıkarmazlar, geçmiş duygusu ile hareket etmez ya da davranış tercihlerinin gelecekteki sonuçlarını düşünmezler. Daha
Sayfa 59 - Palme yayıneviKitabı okuyor
74 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 saatte okudu
Islahat yorumum
Önsöz de toplum düzeninden ve adaletten bahsetmişsiniz ve çok haklı konuşmuşsunuz ve 2 yıl önce yayımlanmış kitabınız ve hala maalesef ki toplum ve adalet aynı durumda hatta daha ciddi konumlara gidiyor olabiliriz. Onun dışında kitap sürükleyici gözümde bir dizi gibi canlandı resmen ha dizi ha bu kitap tabi farkları var aynı söylenemez her neyse işitme engelli kızı hedef almışsın çok beğendim akıllıca olmuş ve "İnsanlık suçu" kısmını da ayrı parantez alırım çok güzel almışsınız istediğiniz, toplumunda istediği toplum düzeninden bahsetmiş karakter "Deniz Kılıç" o kısmı ayrı beğendim çok güzel bir hayal gücüne de sahipsiniz ben bu kadar iyi yapamazdım herhalde ve daha erken niye okumadım diye kendime kızıyorum onun dışında empati kurmayı hedefliyor bir nevi kitap çok güzel olmuş bir an kitabın içinde hissettim kendimi heyecanlı sürükleyici idi. Kitabın sade ve anlaşılır bir dil olmasını da ayrı beğendim. Tavsiye edebileceğim bir kitap hatta şiddetle okunması lazım diye düşünüyorum. Kısa kesmek gerekirse Bayıldım ve başka eser yazacak olursanız net okurum, elinize, kaleminize, düşüncenize sağlık diyorum, Saygılar...
Selahattin Tomar
Selahattin Tomar
Islahat
Islahat
Islahat
IslahatSelahattin Tomar · Selahattin Tomar · 2022572 okunma
İşitme Engelli Bir Çocuğun Yazarak En Merak Ettiği Şey Şu Olmuş ; Güneş Doğarken Ve Batarken Ses Çıkarıyor mu ? Bu Soru Beni Çok Etkiledi. Hala Sesleri Duyabiliyorken Ve Güneşi İzleyebiliyorken Mutlu Olun.."
Dokunabiliyor muyuz yüreklere ; ........ fırsat bulup?
Diyarbakırlı Ramazan ağabeyin kapanan çay ocağının önünde, ardından işitme ve konuşma engelli bir teyzemiz ağlıyor. Merhum, bu teyzemize hergün yemek ikram eder ve kendisiyle ilgilenirmiş. Yüce Allah azze ve celle ona rahmetiyle muamele etsin.
Reklam
192 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
Malatya/İzmir /İstanbul... Malatya ili Arguvan ilçesi Ermiş'li köyünde ailesi ile yaşayan karakterimiz öncelikle ailesini ve yaşadıkları hayattan bahsediyor bizlere. Babasının babası yani dedesi ile yaşanan kavganın ardından İzmir' e göç edişleri ve İzmir de başlayan yeni hayatları. Mahir, Mustafa, Menekşe, hikâyeyi anlatan karakterimiz ve en küçükleri ikizler, Yağmur ve Asil Bulut. Her bir kardeşini anlatmış uzun uzun ikizler hariç. Konuşma ve işitme engelli Mustafa abisinin kim vurduya gitmesi, katilinin bulunamaması. Okuyup Savcı olmak fikrini pekiştirmiş. Canla başla çalışıp kazanmış Hukuk Fakültesini de. Tek hedefi okulunu bitirip Savcı olup önce Mustafa abisinin, sonra Menekşe ablasının intikamını almak. Mahir ağabeyi baba gibi koruyup kollamış onu hep, okuması için teşvik etmiş, şimdi de İstanbul da Hukuk Fakültesi'n de okuyabilmesi için elinden geleni yapacak Gelin görün ki ; Okula yakın tuttukları ev kaderinin dönüm noktası olacak bizim delikanlının. Melanuş... Ah Melanuş, melekler kadar güzel ve saf, tertemiz Melanuş... Ev sahibinin Amerika da tıp okuyan kızları Melanuş. İlk görüşte aşık olunan Melanuş... Veee asıl bomba bundan sonrasında sevgili kitap dostlarım. Su gibi akıp giden, yok artık, pes dedirten, merakla sayfaları çevirten kurgusu ile Aynamın Arkası, okunmaya değer kitaplardan. Tavsiyemdir :-) 
Aynamın Arkası
Aynamın ArkasıAli Karataş · Yılkad Yayınları · 079 okunma
248 syf.
5/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Derin, Çok Derin...
Yabancı, Claudia Durastanti'nin 2019'da yazdığı bir kitap. Kendi hayatından çokça beslenen, farklı yazın türlerini (deneme, yaşantı, kurgu, masal...) birleştiren yarı kurmaca diyebileceğimiz bir eser. Kitabın ilk yarısını okumakta hayli zorlandım, ama yarısından sonra rahat bir şekilde aktı. İlk bölümlerinde biraz anlatım
Yabancı
YabancıClaudia Durastanti · Siren Yayınları · 202321 okunma
Resim