Şimdi ben bu kitabı neden okudum, niçin okudum ,nasıl okudum, sahiden okudum mu?
Şırfıntı öldi mu?
Isız acun kaldi mu?
Anlatıcı öçin aldı mu?
İmdi beyin yırtilur.
Şuraya kafasında deli sorularla, imge çözeceğim diye beyni yanan bir adet
zeyneb çizelim. Duman kokuları geldi di mi?
Kitap dün bitti evet. Fakat ben de
Kartal Belediyesinin özel basımı, Yeşilçam tadında bir eser.
Faruk Duman eserin girişinde -tıpkı bende de olduğu gibi- Yeşilçam melodramlarına olan sevgisini ve bu doğrultuda kısa bir metin hazırlamaya çalıştığını dile getiriyor.
Bu açıdan bakıldığında salt bir edebî eser olmaktan çok biraz da “keyifli vakit geçirme kitabı” diyebiliriz Ayazma Kahvesi Âşıkları için.
Yusuf Necmi, Şule ve Füsun arasında geçen ve tabii ki yarım kalan aşklarla örülü kısa bir kurguya sahip olan eserde “ağzından kan gelen esas kız ve zengin kız-fakir oğlan” detayları da elbette es geçilmemiş.
.
.
Eserde en sevdiğim detay ise baştan sona gönderme içeren bir laytmotif olan “serçe” ayrıntısı idi.
.
.
Yeşilçam’da seven sevilene kavuşur mu?
Kavuşursak mı aşk olur kavuşamazsak mı?
Ağzından kan gelen sevgilinin yüzü bir gün güler mi?
Isız acun kalır mı?
Sorularıyla bizi baş başa bırakan Faruk Duman’a teşekkür ederiz.
“Alp Er Tunga Öldi mü?
Isız acun kaldı mı?
Özlek öçin aldı mı?
Emdi yürek yırtılur”
“”
“Alp Er Tunga ölmedi
O bir destan, yaşıyor
Kahpe tuzak kursa da
Erlik onu aşıyor!
Kötü fırsat gözetsin
Gizli tuzak uzatsın
Yiğidin adı ölmez
Onu çağlar taşıyor”
“Alp Er Tunga yaşıyor!”
SUSUYORUM
Susuyorum,
Konuşmaya değmez bu dünya
Kötülük başlara taç olmuş
Açlık, kin ve öfke kaplamış yeryüzünü
Savaşlar nedensiz, ölümlerse cinayet
Konuşacak ne var ki?
Alp Er Tunga deyince çoğumuzun aklına o meşhur sagu gelir daha doğrusu o ilk dörtlük
“Alp Er Tunga öldü mü
Isız acun kaldı mı
Ödlek öcün aldı mı
Şimdi yürek yırtılır…”
Alp Er Tunga bundan çok daha fazlası.
Kâh gülüp kâh ağlayacağımız bir kitap.
Yazarın harika bir anlatımı var.
Bir an bile tereddüt etmeden okuyun derim.
Tek kelimeyle
Kitabın başlagıcında rüya ile anlatılmak istenen aslında çok açık: Giderek eskileri, efsaneleri, destanları, benliğimizi unutuyoruz.
"Alp Er Tunga öldü mü
Isız acun kaldı mı
Ödlek öcün aldı mı
Şimdi yürek yırtılır..." sagusuyla tanıdığımız Alp Er Tunga'nın hayatını destanla birlikte tam olarak anlatan bir kitap.
Kitap çok akıcı ve sade yazılmış. Alp Er Tunga'nın doğumundan başlayarak hayatını konu ediniyor. Aralarda İran'a değinmesi Şehname'den de esinlendiği izlenimini veriyor. Bölüm bölüm yazılmış sıkılmadan hemen okunabilir bir eser.
Alp Er TungaAhmet Haldun Terzioğlu · Panama Yayıncılık · 2014862 okunma
Alp Er Tunga Öldü mü?
İsiz acun (kötü dünya) kaldı mı?
Ödlek (Felek) öçün aldı mı?
Emdi (şimdi) yürek yırtılır.
Ortaokul sıralarından beri aklımda kalan Saka Türklerine ait bu saguyu hatırlamışsınızdır. Elimizdeki kitapta Sakaların efsanevi kahramanı Alper Tunga (Tunga kaplan anlamına geliyor bu arada)' yı buluyoruz. Bu dev cüsseli Türk kahramanını Dede korkut'un dilinden dinliyoruz. Lakin Babillere ve Lidyalılara diz çöktüren Persler dahi bu kahramanı alt edemediğinden sinsice pusu kurarlar burda açıklayıp da okuma iştahınızı kapatmak istemem Alper Tunga'nın torunlarından Tomris Han, Türklerin ilk kadın hükümdarıdır ve Babilin , Lidyalıların fatihi Perslerle amansız bir mücadele verecektir. Dünya'nın az rastladığı bir savaşa soluksuz bir şekilde tanıklık yapacağız. İyi okumalar
Tengere Tardu Tigin ben. Akıp giden bozkırın ve zamanın özgür çocuğuydum! Girdiğim her yarışı kazandım. Yeriti olmadım. Evime hep tam çağında döndüm. Hiç sıçan deliğine girmedim. Ölüm parmaklarını yakama çok geçirdi, ölmedim. Ardımda acun da ısız kalmadı ama ödlek öcünü beni böyle kule iti yaparak aldı. İmdi yürek yırtılır mı? Onu da bilemem. Eşim yok, odum yok, ocağım yok. Kadın diye yoksul bir karavaş tanıdım. O da şimdi tek bir gece koynuna girdiği adamı unutmuş gitmiştir.
İlk kez Ahmet Haldun Terzioğlu okuyorum. Beklediğimden çok daha sade bir anlatımla karşılaştım. Yormayan, akıcı, yumuşak bir üsluba sahip. Öyle çok derin ve yoğun bir edebi kıvamı yok, herşey çok sade anlatılmış. Olay örgüsü tahmin edilebilir (bunda bölüm başlıklarının payı büyük) ama yine de akıcılık kaybolmamış. Bütün bunları yanı sıra destanlar malum gerçek üstüdür ama buna rağmen tarihe sadık kalınma çabası göz ardı edilemez.
Herşey bir yana beni en çok etkileyen şu noktayı söylemeden geçemeyeceğim; her bölümde ve fırsat buldukça Eski Türkler'in kadına verdiği değer sıkça dile getirilmiş.
Okudukça kafamın içinde dambıra çaldıran kitabın sonunda gözlerimin dolduğunu söylemeden edemem.
Alp Er Tunga öldü mü
Isız acun kaldı mı
Ödlek öcün aldı mı
Şimdi yürek yırtılır...
Alp Er TungaAhmet Haldun Terzioğlu · Panama Yayıncılık · 2014862 okunma