Yusuf'un güzelliğine tutulan Züleyha. Kimi zaman Ferhad, kimi zaman Şirin, kimi zaman Mecnun ile Leyla..Ne uzunluk, ne derinlik, ne de genişlik. Noktanın sonsuzluğu bu! Noktanın sonsuzluğu kadar AŞK AŞK'ın sonsuzluğu kadar nokta.
İskender Pala 'nın Kitab-ı Aşk eseri aşkın her halini, en sade, en can alıcı, en bilinmedik hali ve en büyük aşkın ;en güzel yansıtılmasıdır. Okurken aşık oluyor;okurken hiç aşık olmamış oluyorsunuz sanki. Bu kadar derin bir his kalbe girdiğinde, gözle gördüğünde, tenle hissettiğinde başka bir mevzu çıkıyor ortaya, kimi zatlara göre aşk ilk gün, kimine göre hergün... Ya ilk kıvılcım kalbe düştüğünde orada kalan, her ne olursa olsun öyle kalan ya da tüm tutku, haz, öfke ile yanıp tutuşan bir sevdadır aşk. Öylece bırakmak bizde, gitgide tüketmek de bizde... Lakin bitse bile yıllar sonra kalbe dokunuyorsa ya o aşk bitmemiştir ya da aşk hep ilk halinde kalmıştır. Büyüyüp giden ya sevda ya tutku ya da alışılmışlıktır.
Bir kez olsun aşk varsa hep olun, bırakmayın ki yaşamın anlamı, varoluşun tadı, yok olmanın anlamsızlığı dile gelsin. Kitap zaten aşk, aşk zaten sonsuz, sonsuzluk zaten var olmanın yok oluşu... Okur kalın :)
