Türk devletinin sonudur
Tarih kitapları, 1856 Islahat Fermanı ve Paris Konvansiyonu'nu Türk Devleti'nin Avrupa topluluğuna kabulü olarak yazarlar; abartma olduğuna işaret ediyoruz. Şimdi, 10 Aralık 1999 Helsinki Deklarasyonu'na atılan imzayı, bütün tarihlerden önce davranarak ben açıklı-yorum, Türk Devleti'nin sonudur.
Hemen Tanzimat Fermanını ve asıl Islahat fermanını hatırlamak durumundayız....Mayıs 1999 tarihinde Ecevit'in Alman Şansölye Şansölye ve tüm düvel-i avrupa, daha sonraki tartışma ve pürüz-lerde sürekli bu mektuba dönüyorlardı, bir Islahat fermanı ta-ahhüdü Schroder'e yazdığı mektubu, Alman olarak algılıyorduk...
Reklam
Tanzimat Dönemi'nin üç önemli kilometre taşı vardır: 1.>1839 Tanzimat Fermanı 2.>1839'daki maddelere yenilerini ekleyen 1856 Islahat Fermanı 3.>1876 Anayasası.
1856 Islahat fermanı şüphesiz ki Osmanlı devleti sınırları içinde yaşayan gayrimüslim tebaadaki milliyetçilik duygularının kuvvetlenmesinde, dolayısıyla devletin dağılmasında önemli rol oynamış bir belgedir.
Gayrimüslimlere gelince, reaya statülerini kaybedip hakim millet ile eşit oldukları bugün onlar için bayram günüydü. Ancak patrikler ve diğer dini önderler hoşnut olmadılar çünkü vazifeleri fermanda sıradanlaştırılmıştı. Eskiden beri Osmanlı Devleti'nde bir sıralama vardı: Müslümanlar ilk, sonrasında Rumlar, sonra Ermeniler ve sonra Yahudiler geliyordu; şimdi ise her biri aynı seviyede birleşmişti. Bazı Rum tebaa "devlet bizi Yahudilerle bir yaptı, biz İslam'ın üstünlüğünden memnunduk" diye buna karşı çıkmıştı. 1856 Islahat Fermanı
Osmanlı Devleti birçok kimseyi dehşete düşürerek, gayrimüslimlere yönelik iki büyük ayrımcılığı kaldırma niyetini belli etti: İlki her yerde Müslüman devletler tarafından gayrimüslimlere uygulanan cizye (kelle vergisi), ikincisi ise neredeyse her yerde geçerli bir kısıtlama olan silah taşıma yasağı. Bu reformlar, 18 Şubat 1856 tarihli yeni reform tüzüğü, Islahat Fermanı'nda somutlaştırılmıştır.
Reklam
284 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.