Her dinin bir hususiyeti vardır ve İslam'ın hususiyeti ise hayadır. (Hz Muhammed @)
Evet, İranlılar böyle düşünürmüş. :)
Semantik seyri içinde zamanla Türk sözü “güzel insan” ve “sevgili” ile eş mânada mecazi bir kavram haline gelmiş, insandaki ideal fizik güzelliği ifade eden bir ölçü teşkil etmiştir. “Mahbûb” ile “mâşuk” aynı kavram içinde birleşerek Türk ismi, etnik mânasının ötesinde Fars dilinde “sevgili” sözü yerine geçen bir kelime olmuştur. Şiirdeki tasavvura göre, Türk gulâmları cenk meydanlarında sipahi olarak nasıl kılıçları ve okları ile savaşıyorlarsa Türk mahbûblar da birer ok olan kirpikleri, yay çeken kaşları, çekik gözlerinin kılıç hükmündeki yan bakışları ile aynı işi yapmaktadırlar. “Bu Yâfes’in oğlu olan güzeller sabah gibidirler. Bunlara bakılınca başka güzeller bunların yanında gece gibidirler. Bunların gözleri nice kalpleri hasta etmiştir. O gözler her ne kadar geniş ve büyük değil ise de onların açtıkları yaralar büyüktür. Onlar silâhsız savaş ederler. Gözleri onların en güzel silâhlarıdır." Akün, Ömer Faruk (1994). Divan Edebiyatı. TDV İslâm Ansiklopedisi, 9/389-427. İstanbul.
Reklam
Ramazan, (Arapça: رمضان Ramaḍan), "Ramaza" (çok sıcak olma) kökünden gelmektedir. (Muhtemelen Ramazan orucu ibadetinin ilk uygulanmaya başlandığında yaz aylarına tekabül etmesinden ) Günümüzde Ramazan ayının zamanı Hz. Ömer'in halifeliği zamanında düzenlenen Hicri takvim'e göre belirlenmektedir (Hicrî takvimin başlangıcı miladî 23 Temmuz 622'ye denk gelmektedir.) Hicri Takvim bir ay takvimi olduğu için yıllar, miladi takvimden 11-12 gün kısadır. Bunun sonucu olarak da Ramazan ayı her sene miladi takvimde öne kaymakta, yaklaşık olarak her 32 senede bir, Ramazan ayı aynı tarihlere denk gelmektedir. (Etimolojik açıdan "günün çok sıcak olması, güneşin kum ve taşları çok ısıtması, " anlamlarındaki ramad masdarından veya güneşin güçlü ısısından çok fazla kızmış yer" manasındaki ramda' kelimesinden türeyen ramazan'ın "Yaz sonunda ve güz mevsiminin başlarında yağıp yeryüzünü tozdan temizleyen yağmur" anlamındaki ramadi kelimesinden de türediği ileri sürülmüştür. Kaynak : TDV DIA İslam Ansiklopedisi).
800 yıl boyu klasik metot olarak kalan İbn-i Sina teşhis yöntemleri
Buharada 980'de doğan ve Hemedanda 1037'de ölen lbn Sina'nın etkisi Razi'ninkini de geride bırakmıştır. Kendisinin Jerar do Kremon (Gérard de Crémone, ö. 1187) tarafından Latinceye aktarılan Tibbin Kanunu/El-Kanun fi't-Tib adlı eseri hastalıkları sınıflandırmasındaki açıklık ve netlikle, belirtile rinin sistematik incelemesiyle Rönesans'a kadar tıbbın büyük ansiklopedisi olarak kalmıştır. Onun zatülcenp, zatürrie, karaciğer apsesi ve karın zarı iltihabı ile ilgili teşhis yöntemleri, sekiz yüzyıl boyu klasik metotlar olarak kullanılmıştır.
Dua
Allah'ım! Senden niyazım şudur ki ömrümün hayırlı kısmı sonu, amelimin en hayırlısı en son işlediğim, günlerimin en hayırlısı da sana kavuştuğum gün olsun.
(İbnü's-Sünni, Amelü'l-yevm ve'l-leyle, s. 63-64; Nevevi, el-Ezkár, s. 146)
Abdülbâki Gölpınarlı
Asıl adı Mustafa İzzet Bâkî olan Abdülbaki Gölpınarlı Edebiyat tarihçisi ve çevirmendir. Gölpınarlı, 12 Ocak 1900 tarihinde dünyaya geldi. Abdulbaki Gölpınarlı’nın cedleri Kafkas kökenli Vubh veya Ubıh Çerkeslerindendir. Gazeteci olan babası Ahmed Agâh Efendi, Mevlevî idi. Gelenbevî İdâdîsi’nin son sınıfındayken babasını kaybetti. Tahsiline ara
Reklam
7/10 puan verdi
80'lerde babamın abone olduğu bir gazetenin yanılmıyorsam kuponla verdiği ansiklopedi idi. Çocukken açar açar okurdum ciltlerini. Özetlemek gerekirse isim isim islami şahsiyetlerin hayatlarını, düşüncelerini anlatan kitap serisi. Ben 21 cilt diye hatırlıyorum ama 18 ciltmiş.
İslam Alimleri Ansiklopedisi (18 Cilt Takım)
İslam Alimleri Ansiklopedisi (18 Cilt Takım)Enver Ören · Türkiye Gazetesi Yayınları · 19847 okunma
Şâfiî, Mâlikî ve Hanbelî mezhepleri ise her ne kadar ayn-menfaat ayırımını Hanefîler gibi kullansalar da eşyanın menfaatlerinin de eşyanın aynı gibi mal olduğu, hukukî işlemlere konu olabilme noktasında kural olarak ayn ile menfaat arasında bir fark gözetilmeyeceği görüşündedir.
HASAN HACAK. Mal.
Ayn-Menfaat Ayırımı.
Ayn eşyanın maddî yapısını ve menfaatlerden yalıtılmış halini, menfaat ise bu eşyanın aynının kullanımından elde edilecek faydayı ifade eder.
HASAN HACAK. Mal.
Sultan Mesud - Birûni
Sultan Mesud da babasının yolunu takip etmiş, âlim ve şairlere ilgi ve yakınlık göstermiş, bol bol ihsanlarda bulunmuştur. Nitekim Birüni, el. Kânünü'i-Mes'üdi adlı Astronomi, Astroloji, Kronoloji, Coğrafya, Jeode. zi, Trigonometri, Metalurji gibi alanlarda önemli bilgiler vermekle birlikte, öncelikle bir Astronomi ansiklopedisi olan eserini ona ithaf etmiştir.
Reklam
Hadisi şerif
“Cennetin yüksek derecelerine kavuşmak isteyen, saygısızlık yapana yumuşak davransın! Zulmedeni affetsin! Malını esirgeyene ihsânda bulunsun! Kendisini aramayan, sormayan ahbâbını, akrabâsını gözetsin!”
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.