Tarih boyu İslâm devletlerinin ve nihayet Osmanlı'nın görünmez anayasası Kur'ân-ı Kerim'di. Uygulamalarda farklılıklar olsa da Kur'ân-ı Kerime aykırı hiçbir hüküm ulema tarafından kabul edilmezdi. Bu noktada İmam Ebû Hanife, İmam Malik, İmam-ı Şâfiî, İmam Ahmed b. Hanbel gibi dört büyük müctehid büyük bedeller ödedi, işkence gördü, kırbaç yedi.
#kitapvecayy_
" Peder Zoymir : İslâm memleketlerine misyonerlerin gönderilmesi şu iki nitelikli sonucu doğurmuştur : - Yapma özelliği - Yıkma özelliği Aslında bunlara tahlil ( analiz ) ve terkip ( sentez ) demek daha yerinde olur. Osmanlı topraklarında , Mısır bölgesinde ve diğer İslâm beldelerinde islâm inanç ve ahlâk esaslarına sokuşturulan yabancı tesir ve değişikliklerde misyonerlerin payı, Batı medeniyetinin payından kat kat üstündür."
Sayfa 132
Reklam
İbn Hacer der ki;
"Bu hadiste La ilahe illallah diyen bir kimsenin -buna başka bir şey ilave etmese dahi- öldürülmesinin engelleneceğine dair bir delil vardır. Bu böyledir ancak kişi sırf bununla Müslüman olur mu? Tercih edilen görüşe göre bununla Müslüman olmaz. Denenene dek öldürmekten el çekmek gerekir."
Sayfa 31
İmam Beğavi der ki;
"Ancak bu kimse "Muhammed yalnızca Araplara gönderilmiş bir peygamberdir" diyen kimselerden ise Rasûlullah'ın tüm insanlığa gönderildiğini ikrar edene kadar yine İslam'ına hükmedilmez."
Sayfa 28
"Kafir için cenaze namazı kılınmaz, kafir yıkanmaz, Musluman mezarlığına defnedilmez, kendisi için istiğfar caiz değildir ve kabrinin başında durulmaz. Müslümana karşı uygulanan hükümler ise böyle değildir."
Sayfa 18
Allâh'ın hükümlerini değiştirmek, tebdil etmek, bunlara muhâlif yeni kanunlar koymak (teşri') ayrı bir küfür ve tâğûtluk çeşidi iken; bu mübeddel (değiştirilmiş) yeni bâtıl şeri'at ile (kanun ile) hükmetmek ise ayrı bir küfür ve tâğûtluktur. Bunların her ikisi de şirk ve küfürdür.
Reklam
1,000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.