Seyyid kutup der ki; Kimse, Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'i ‘hakem yapmanın’ O'nun şahsını hakem yapma manasına geleceği vehmine kapılmasın. Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'i hakem yapmak, O'nun getirdiği sistemi ve şeriatı hakem yapmak demektir.
Geçenlerde şeriatla alakalı bir video izlemiştim. Videoda geçen sözler şunlar: islam hukuku(şeriat)kadını el üstünde tutar. Bir kadın mirasın yüzde 34ünü alır, bir erkek de mirasın yüzde 66'sını alır ve karısıyla kızıyla paylaşır. Böylece adalet sağlanmış olur. İslamda yanlış yoktur falan. Benim anlamadığım nokta bir kadın neden 34 alıp 66 alan bir erkeğe muhtaç hale getirildiği yönünde? Karşı çıkınca da şeyh saidin anlamamam için (ki kendilerinin de anlamadığını düşünüyorum) farsça cümlelerini kuruyorlar bak hele bak argümana bak amk
İbn-i Teymiyye der ki:
Allah Teala, Resulüne itaat etmekten yüz çeviren ve O'nun hükme sırt dönen kimselerin mümin değil, (bilakis) münafıklardan olduğunu beyan etmiştir. Mümin “işittik ve itaat ettik” diyen kimsedir...
İmparatorluk, hukuk devleti'dir. hukuk ise, Allah'ın zatına en yakın duran ülkelerin en üstünü, adaletin toplum düzlemindeki uygulanışıdır. Adaleti ancak vahiy yoluyla tanıyabiliriz.
Onun tarifi ile tefsiri de, hikmetle irtibatını kesip kaybetmemiş bir felsefe sisteminin işidir. Şu durumda, sahih manada imparatorluk hukuk devleti, vahiy dini ile hikmete bağlı kalmış bir felsefe sisteminin verisi ahlaktan esinlenerek vücut bulur
bunun dışında kalanlar, ahlaka yakın yahut uzat örfi devlet nizamlarıdır.
Ahlak esaslı hukukla yönetilen devletin idaresi ve kadroları, meşruluk kaynaklarını vahiy ile geniş tabanlı kamu uzlaşmasında bulur.
"İçinizden kendileriyle huzura kavuşacağınız eşler yaratıp, aranızda sevgi ve merhamet var etmesi, O'nun varlığının belgelerindendir. Bunlarda, düşünen toplum için dersler vardır." (Rûm 30/21)
Bir şahıs öldüğünde bütün mirası, mirasçısı konumundaki borçlusuna kalmışsa, alacaklı ve borçlu sıfatı birleşmek suretiyle borç sona ermiş olur.
Sayfa 93Kitabı okudu
Fasit akitler var kabul edilmekle birlikte, gayr-i meşru nitelikte olduklarından, meşru hale getirilemiyorsa,bunların feshedilmeleri vaciptir.
Sayfa 87Kitabı okudu