Peygamberlerin hepsi muhaliftir. Nasıl olur da Din, muhafazakar hale getirilir! Bizi böyle aldattılar. Müslümanların Türkiye'deki adı "Muhafazakarlar" olmuş. Muhafazakarlığı bir müslüman kabul edemez! Neyi muhafaza ediyorsun? Allah'ın istediği bir düzen mevcut mu ki sen muhafazakar oluyorsun? Müslüman ne zaman muhafazakar olur? İslam medeniyeti hakim olur, adalet gerçekleşir işte o zaman onu muhafaza etmeye çalışır. İslam'ın hakim olmadığı bir memlekette müslüman muhafazakar olamaz! Batılı mı muhafaza edecez?
DÜNYANIN EN BÜYÜK MEDENİYETİ...
- "Düşman bir dünyanın kucağında yaşıyoruz! Birbirimize kenetlenmez, ahmakça sloganların esiri olarak, birbirimizi hançerlemekten vazgeçmez, İSLÂM'IN BİRLEŞTİRİCİ BAYRAĞI ALTINDA, İSLÂM'IN ŞİARI OLAN MÜSAMAHA, ADALET ve SEVGİYE KULAKLARIMIZI TIKAMAKTA ISRAR EDERSEK, dünyanın en büyük medeniyetini gerçekleştirmiş olan bu zavallı milletin mezarcısı oluruz!.."
Eskiden oryantalist denen müsteşrikler, misyonerler yıllarca Müslümanların içinde kalıp, onlara benzeyerek; Müslüman görünerek insanları kandırmaya çalışır, inançlarını sarsmaya gayret eder, değerlerinde, eserlerinde tahribatlar yapmaya çalışırlardı. İsrailiyyat dediğimiz hurafe ve safsataları bu şekilde İslami kaynaklara sokmaya teşebbüs etmişlerdir.
Şu zamanda bilgi tahripçileri, müfsitler artık dolaşmıyorlar. Gitmelerine, gezmelerine, içimize girmelerine bile gerek kalmadı. Medya vasıtasıyla evlerin en iç köşelerine kadar giriyorlar. Şimdi onların yerine uydurdukları bilgiler ışık hızında dolaşıyor, kıtalar katediyor. Masa başında hazırladıkları en kamufle edilmiş, doğruymuş gibi görünen yalanları; gelen herhangi bir haberin veya bilginin kaynağını araştırmayan, sorgulamayan insanların inancını sarsmaya, kafalarını karıştırmaya, değerlerinden elini çekmeye meylettiriyorlar.
Çok dikkat etmek gerekiyor. Özellikle medyadan gelen paylaşımları araştırmadan, sahih kaynaklara bakmadan, sorgulamadan kesinlikle kabullenmemek lazım.
Adamlar işin kolayını bulmuş. Her gün bir çok algı bombardımanına tutmak için fesat şebekelerini kurmuş, gece gündüz çalışıyorlar. Bu fitne fücur üretme işi ta eski çağlardan günümüze kadar bitmedi, son hızla devam ediyor. Özellikle bu zamanda galebe eden batı medeniyeti, zihniyeti ve felsefesi bin sene İslam alemi aleyhine biriktirdiği kini ve nefreti bu şekilde kusmaya çalışıyor.
İnşallah gelecek İslam'ındır. Artık kendi zulüm ve nefretlerinin de kendilerine yaptıkları zararı göreceklerdir. Hak ve hakikate tabi olacaklardır.
Ahmet Yordam
Eskiden oryantalist denen müsteşrikler, misyonerler yıllarca Müslümanların içinde kalıp, onlara benzeyerek; Müslüman görünerek insanları kandırmaya çalışır, inançlarını sarsmaya gayret eder, değerlerinde, eserlerinde tahribatlar yapmaya çalışırlardı. İsrailiyyat dediğimiz hurafe ve safsataları bu şekilde İslami kaynaklara sokmaya teşebbüs etmişlerdir.
Şu zamanda bilgi tahripçileri, müfsitler artık dolaşmıyorlar. Gitmelerine, gezmelerine, içimize girmelerine bile gerek kalmadı. Medya vasıtasıyla evlerin en iç köşelerine kadar giriyorlar. Şimdi onların yerine uydurdukları bilgiler ışık hızında dolaşıyor, kıtalar katediyor. Masa başında hazırladıkları en kamufle edilmiş, doğruymuş gibi görünen yalanları; gelen herhangi bir haberin veya bilginin kaynağını araştırmayan, sorgulamayan insanların inancını sarsmaya, kafalarını karıştırmaya, değerlerinden elini çekmeye meylettiriyorlar.
Çok dikkat etmek gerekiyor. Özellikle medyadan gelen paylaşımları araştırmadan, sahih kaynaklara bakmadan, sorgulamadan kesinlikle kabullenmemek lazım.
Adamlar işin kolayını bulmuş. Her gün bir çok algı bombardımanına tutmak için fesat şebekelerini kurmuş, gece gündüz çalışıyorlar. Bu fitne fücur üretme işi ta eski çağlardan günümüze kadar bitmedi, son hızla devam ediyor. Özellikle bu zamanda galebe eden batı medeniyeti, zihniyeti ve felsefesi bin sene İslam alemi aleyhine biriktirdiği kini ve nefreti bu şekilde kusmaya çalışıyor.
İnşallah gelecek İslam'ındır. Artık kendi zulüm ve nefretlerinin de kendilerine yaptıkları zararı göreceklerdir. Hak ve hakikate tabi olacaklardır.
Ahmet Yordam
Ruh halim
Varoluş yolculuğumda yol alırken hep şu vesveselerle kendi içimde mücadele içerisindeyim: ‘Hayattan geç kaldın, her şeyden geç kaldın, yerinde sayıyorsun hatta geriye gidiyorsun, çevre baskısı, akran baskısı, kendi dünyanda yaşıyorsun gibi vesveseler’ Fakülteyi okurkende vardı ama özellikle mezun olduktan sonra son 7-8 aydır bu vesvesenin şiddeti bende aşırı bir şekilde artmaya başladı. Mezun olduktan sonra kariyerimi hedeflerim doğrultusunda şekillendirmeye çalışıyorum, bu süreç benim içim her ne kadar zorlu geçiyorsada sonradan farkettim ki aslında bu zorlu sürecim kendi özümü ortaya çıkarmamada vesile oluyormuş. Onun için ümitsizlik yok, tevekkül var. Çalışmaya devam✨
Geçenlerde çok değer verdiğim Kemal Sayar Hocadan şu sözlerini dinledim: “Biz, sabırla beklersek, biz çağırmasını bilirsek gelecektir. İnşaAllah sabırla kendini olgunlaştıranlardan olalım. Sabırla, kendi içinde olgunlaşanlardan olalım.”
Allahu Teala bizlere müslümanca düşünmeyi, İslam Medeniyeti tasavvuru düşüncesiyle bir ömür yaşamayı, mezun olduğu alanda uzmanlaşmayı, kendini diğer alanlarda da geliştirip multidisipliner olmayı ve Ümmete hayırlı bireyler olmayı nasip etsin. Amin🌹
🎵 open.spotify.com/track/1BncfTJAW...
Aziz ruhu şad olsun
Benim kızılelma'm ve hayalim avrupa birliği değil, benim kızıl elmam ve hayalim büyük orta doğu projesi felan değil, ne amerikanın ne israilin gölgesinde bür Türkiye değil, benim hayalim Türk-İslam Medeniyeti, Türk-islam Birliği olsun dedim. İşte bu hayallerle bu yollardayız.
Muhsin Yazıcıoğlu