Demokrasi ve islamiyet
İnsanlar, doğuştan eşittirler: kullukta, fanilikte eşitlik. Ama menfi bir eşitlik bu. Sonra, iman sayesinde yeni bir eşitlik kazanırlar, kardeş olurlar. Rabbin lütuflarından aynı ölçüde faydalanacaklardır hukukî ve müsbet bir eşitlik. Kulun bütün haysiyeti: mümin oluşunda. Kul, mümin olunca hukukî bir hüviyet kazanır, dilenciyi halifeye eşit kılan bir hüviyet. İslâm için hürriyet felsefî değil, hukukî bir mefhum.Temeli: camianın bütün fertleri arasında tam bir hak eşitliği olduğu inancı. ___
Sayfa 165
Yarınlarda kurulması umulan yeni bir dünyada barış ve eşitlik için tek umut İslâm'dır.
Sayfa 502 - İnsan yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Kadınla erkek arasında eşitlik iddiası, güneşle ayı eşit bilmek derecesinde abes... Birçok yerde erkeğin çok üstündeki kadın, birçok yerde altındadır. Daha doğrusu himayesi altında... Zâifin kuvveti...
Kadın ve Erkek eşitliği nidalarına Kur'ân'î bakış :
Bırakın «kadın erkek eşitliği » hayalini, kesin olarak ispatlanmıştır ki, erkekler arasında bile «eşitlik» yoktur. İlmi araştırmalarla kesin olarak anlaşılmıştır ki, insanlar eşit yaratılmamışlardır. Yani, artık bilinmektedir ki, fertler arasında da, cinsler arasında da çeşitli açılardan ve yönlerden çok mühim farklar vardır . Gerek içtimaî hayatın tanziminde, gerek terbiyenin tanziminde bu «farkları» nazara almayan bir cemiyet, her şeyden önce «tabiat kanunlarına», yahut islâmî ifade ile «sünnetullaha» aykırı düşerek büyük zararlara uğrar. Bu gerçeği, yüce ve mukaddes kitabımız Kur’ân-ı Kerim, asırlar öncesinden şöylece ilân etmektedir: «Allah, onlardan (insanlardan) kimini, kiminden üstün kılmıştır» (Nisâ Sûresi, âyet 34)
Şerefli kimseler kendilerinden farklı olanlara yanlış yapma gibi bir düşünceye dalmadılar. Zayıf kimseler haklarını almada asla ümitsizliğe kapılmadılar. Çünkü herkes hak ve görevler konusunda eşit idi. İşte eşitlik prensibi bu toplumda yeni bir nur olarak parlayıverdi. Kaynağı da İslâm'ın ta kendisiydi. Bu nur İslam toplumunu aydınlatıp inşa etti.
Sayfa 128Kitabı okudu
ataerkil din
Daha sonraki evre ataerkil evredir. Bu evrede anne en yüce yerinden alaşağı edilmiş, Baba dinde ve toplumda yüce varlık haline gelmiştir. Baba sevgisi doğası gereği isteklerde bulunur, kurallar ve yasalar koyar, çocuklarına karşı sevgisi bu kural ve yasalara olan itaatlerine göre biçimlenir. Kendine en çok benzeyen, en çok itaat eden ve ondan boşalacak yeri mirasçısı ve ardılı olarak en iyi dolduracak oğlunu sever. Sonuç olarak ataerkil toplum hiyerarşiktir kardeşler arasında eşitlik, rekabet ve karşılıklı çatışmalara yol açar. İster Hint, Mısır ya da Yunan uygarlıklarını düşünelim, ister Musevi, Hristiyan ve İslam dinlerini, kendimizi ataerkil dünyanın tam ortasında buluveririz. Burada tüm tanrılar erkektir. Ya tüm tanrıları üstlerindeki bir tek tanrı yönetir ya da diğer tanrıların tümü bir tek tanrının dışında saf dışı olmuştur.
Reklam
784 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.