Cahiliye döneminin aksine İslam, aynı anda hem inanç hem de bilgi, akıl, adalet ve özgürlük çağını temsil ediyordu. İslam'ı kabul etmek cehalet, çok tanrıcılık, adaletsizlik ve erdemsizlik çağına ait zihinsel ve sosyal alışkanlıkları terk etmek anlamına geliyordu. Bunun manası, akıl, adalet, eşitlik ve erdeme dayalı yeni bir sosyo-politik düzen kurmaktı.