BEYAZ LÂLE Hudutta bozulan ordu iki günden beri Serez’den geçiyordu. Hava serin ve güzeldi. Ilık bir sonbahar güneşi, boş, çimensiz tarlaları, üzerinde henüz taze ve korkak izler duran geniş yolları parlatıyordu. Bu gelenler, gidenlere hiç benzemiyorlardı. Bunlar adeta ürkütülmüş bir hayvan sürüsüydü. Hepsinin tıraşları uzamış, yüzleri pis ve
122 syf.
2/10 puan verdi
İnsanlar görüşlerine ilişkin kitapları okumuyorlar. Kur’an olsun, Nutuk olsun, Kavgam olsun, Manifesto olsun; okumuyorlar. Ancak harıl harıl da savunup kafa şişirebiliyorlar. Ne zaman biri kafamı şişirse gider, sırf sus diyebilmek adına olsun, kitabına bir göz atarım. En son kafamı şişiren kişi bir ülkücü oldu ve şimdi de buradayım. Kendi görüşümü
Dokuz Işık
Dokuz IşıkAlparslan Türkeş · Kutluğ Yayınları · 1975735 okunma
Reklam
Hayat insanlan birbirinden ayırıyor, cami ise onları tekrar tekrar biraraya getirip kaynaştırıyor. Cami birlik, beraberlik, eşitlik ve iyi niyet okuludur.
Sayfa 267 - YarınKitabı okudu
454 syf.
6/10 puan verdi
·
Read in 11 days
Konusuna bakarak büyük beklentilerle başladığım Cebelavi Sokağı’nın Çocukları kitabı bende bir hayalkırıklığı oldu. Arka kapağında kitabın dinlere ve peygamberlere göndermeler yaptığı, tarihteki bazı dini olayları ve kişileri anlattığı yazıyor. Bu olay ve kişilerin bazılarını anlasam da bazılarını bağdaştıramadım bilgilerimle. Anlayamadığım
Cebelavi Sokağı'nın Çocukları
Cebelavi Sokağı'nın ÇocuklarıNecib Mahfuz · Kırmızı Kedi Yayınevi · 20201,691 okunma
❛❛ MESCİD🌷 Sözlükte "secde edilen yer" anlamına gelen mescid, Müslümanların mabetlerine verilen bir isim olup, cami kelimesi ile eş anlamdadır. Kur'ân'da mescid kelimesi, çoğul şekli olan mesâcid ile birlikte 28 defa geçmiştir. Türkiye'de küçük mabetlere mescid, büyüklerine cami denilmektedir. Yeryüzünde ilk yapılan
Ama Kur'an bu itikatların aksine kadın ve erkeğin eşit bir ırk ve fıtrattan olduğunu ilan ediyor. Her ikisi aynı ölçüde insandır, eğer kadın «zavallı» «zayıf ve «noksan akıllı» olmuşsa bu, erkeğin suçudur. Bu eşitlikten maksat, sosyal şartların ve sosyal anlayışlardaki çeşitliliğin eşit kılınması değil. Irksal eşitlik ve ırksal beraberliktir.
Sayfa 324 - Seçkin Yayıncılık, Çeviri Abdullah Şahin,Kitabı okudu
Reklam
Kur'an ve Kadın
Bu Batılı "fanatizm”in tipik bir örneği, İslâm'da kadının durumuyla ilgili polemiklerdir. Bir kere daha, şöyle ikili bir ayırım yapmamız yararlı olacak: Kur'ân'ın hükümleri ile Müslüman ülkelerdeki uygulamayı birbirinden ayırmak, bu birincisi; ikincisi de, Hıristiyan halkların gerçekteki uygulaması ile Müslüman halkların
Erkekler ve kadınlar birbirlerinden-dir. Kadın İslâm örfünde bir insandır. Onun yeryüzündeki varlığı, insanî bir var oluştur. İslâm her ne kadar kavvamiyet (aile reisliği ve sorumluluğu), şahitlik ve miras gibi belirli bazı yerlerde kadın ile erkek arasında eşitlik sağlamamış ise de bu kesinlikle insanî anlamda bir ayrımcılık değildir. Hakikat ancak her iki ayrı cinsin (erkek ve dişinin) birlikte aynı asıldan meydana geldikleridir: "Sizi tek bir candan yaratan ve ondan da eşini yaratan..." Bununla birlikte miladi 17. asra kadar Avrupa'nın kadın hakkındaki düşüncesi şu idi: Kadının acaba ruhu var mıdır yoksa o, ruhsuz mudur? Eğer kadının ruhu varsa bu bir insanî ruh mudur yoksa hayvanî bir ruh mudur? Eğer onun insanî bir ruhu varsa bu ruh, erkeğin ruhunun mertebesinde midir yoksa daha alt bir mertebede midir? Bu din ise bundan tam on asır önce yedi semanın üzerinden şu pek müthiş ve muazzam gerçeği tespit etmişti: "Kiminiz kiminizdensiniz."
1,000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.