ISLAM'DA TOPLUMSAL YAPI
Islam'ın bütün toplumsal yapısı, İslam'ın mutlak egemenliği (hakimiyet) temeli üzerine kuruludur. Gerçek Islam toplumu, yalnız bu egemenliğe boyun eğen toplumdur, Islam'a gelince, Islam, ahlaki ve toplumsal birtakım doğal gerçeklerin toplamıdır. Peygamber tarafından bizlere Yaratıcı adına tebliğ edilen bu gerçekler, insan
Sayfa 21 - PınarKitabı okudu
Şu Modern Klişe Gerekçeye Odaklanin Bence Evvel emirde söyleyeyim: Elbette Modern durumlar var, dikkate alınacaklardır. Ancak öyle hakikatler var ki, modern durum ne olursa olsun bu hakikatler onlara feda edilemez. Bunu hatırlatmama bir tarihselcinin şu ifadeleri sebep oldu: “Bizim İslâmî gelenekteki hâkim görüşten farklı bir vahiy anlayışını
Reklam
Ömer ve Ebubekir’in bizzat kendileri bu yanlış adı­ma sebep olmalarına rağmen, Islâm'ın siyasi teşkilatı Peygamber’in bıraktığı gibi kalmıştı: Basitlik, eşitlik ve servetin bir yerde toplanmasına engel olunarak adil­ce paylaşılması göze çarpıyordu.
Yönetimin, dinsel bir ideoloji benimsemesi, bir yandan farklı inançları ve mezhepleri benimseyen insanların, valilerin ve kadıların uygulamalarına kuşkuyla bakmalarına neden olurken, diğer yandan da, devletin halka çoğu kez kuşkuyla bakmasına neden olmuştur. Söz gelimi, devlet Mu'tezili ideo­lojiyi benimsediğinde Sünnileri ve Şiileri, Sünni ideolojiyi benimsediğinde de, Mu'tezililik, Şiilik ve Haricilik vb. akımları benimseyenleri suçlu olarak görmüş, onların, özgürlük, ekonomik eşitlik taleplerini hiçe sayarak, sapkın inanç hareketleri olarak görmüştür.Bu bakış açısı, farklı inanç ve mezhep­lere mensup insanların yer yer öldürülmeleri, linç edilmeleri gibi olumsuz so­nuçlar da doğurmuştur.
İslam emek ve sermayeyi menfaatleri çarpışmayacak bir tarzda kardeşlik ve arkadaşlık zinciriyle bağlar. İslam diğerlerinin hakları adalet, eşitlik, sevgi ve etkinlik için ortak ulvi güven duygusunu, iyi niyeti ve saygıyı teşvik eder. Bir Müslüman sermayedar, sanayileşmedeki yegane amacı vurgunculuk ise, gerçek bir mü'min olamaz. 2.Cilt
Sayfa 460Kitabı okudu
İnsanların yetenek, zeka ve diğer nitelikleri arasında eşitlik olamaz. Bu sebeple de ekonomik eşitliğe imkan yoktur. Servet ve mevki farklılıkları sınıflaşmaya, yönetenler ve yönetilenler ikilemine, efendiler ve hizmetçiler gibi yozlaşmalara yol açmadığı müddetçe İslam'da caiz ve meşrudur. Bu meşruiyet, herkesin kanun önünde eşit olmasıyla ve zengin-fakir arasındaki farklılıkların erişilmez uçurumlar oluşturmamasıyla mümkündür(Muhammed Kutup, a.g.e). 2. Cilt
Sayfa 332Kitabı okudu
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.