Tebliğin daha ilk gününden itibaren, Muhammed (S.A.V) tüm dünyaya hitap eder. O, herhangi bir millet ya da dönemle kendisini sınırlandırmamıştır, ırk ve sınıf farklılığı gözetmez: İslam'a göre, insanlar arasında mutlak eşitlik ve isteyerek yapılan eylemlerdeki bireysel üstünlük esastır.
Sayfa 24 - Beyan
"Bilgeler ve kahramanlar samimi bir şekilde ve hakikat adına,siyasetçiler ve demagoglar ise ikiyüzlü bir şekilde ve çıkarlar adına,adalet,gerçek,eşitlik ve özgürlükle ilgili aynı şeyleri söylerler."
Sayfa 175Kitabı okudu
Mamafih, demagoglarla iki yüzlülerin bu sahte ahlakı da, incelediğimiz mesele bakımından hiç de daha az ibret verici değildir. Bu sahte ahlak, bu ahlak maskesi, adalet, eşitlik, hümanizm kelimeleri kullanılarak yapılan ve asırlarca devam edegelen bu yarış, ahlak hakikatini kahramanlarla evliyaların ızdırap dolu yüce hayat tarzı kadar açıkça teyit etmektedir. Siyasi tarih ve bilhassa en yeni olaylar, hürriyet düşmanlarının da, baskı ve casusluk mekanizması yanında, mütemadiyen hürriyet ve adaletten yüksek sesle bir grubun menfaatine ele geçirilmesiyle ilgili planlarını hürriyet, demokrasi ve adalet uğruna mücadele olarak gösterdiklerini ortaya koyan örneklerle doludur.
Sayfa 163Kitabı okudu
... hürriyet ve eşitlik, münferit bireyin vasıfları değil, aksine her bir kimsenin Mutlak Olan'a, yani kendisini her an Görüp Gözeten'e bağlılığının ifadesi sonucudur. Allah'a olan bu bağlılık, onun kurumlar ve insanın her türlü egemenlik iddiaları karşısında mesafeli, hem de sonsuz şekilde mesafeli durmasına imkân verir. İşte hukukun Kur'âni dayanağı budur.
Gerçek İkiyüzlülük!!
Bu duyarlılıklarda tekil bir standart geliştirebilmek için dünyanın zayıf insanlarının elinde hiç bir insiyatifinin olmadığı, demokrasi ve eşitlik oyunu gereği tanınan bütün haklarını göstermelik, güvencesiz ve her ân geri alınabilecek haklar olduğu da ayrı bir gerçektir.
