Bu muhteşem insan ve kainat telakkisi eğer yedi yüzyıldan beri. Anadoluda dimağ olarak, dimağlarda akisler yaparak felsefi düşünce halinde sistemleştirilip nesillerimize sunulmuş olsaydı, yirminci asırda Anadolu çocuğu yabancı idealler peşinde koşmayacaktı.
İnsan ve iç gözlemi
İçine huzur ve teslimiyetle kapanmasını bilen insanın her hâli ibadettir.
Sayfa 41 - DergâhKitabı okudu
İslam ve insan
Aşk hiçbir zaman büyük kalabalığın hayranlığı ile kuşatılmamıştır. O bilakis ıztırabın dostudur.
Sayfa 51 - DergâhKitabı okudu
Bilmek ve düşünmek
Düşünmek hatırlamak değil, yaratmaktır. Çok şeyler bilip de düşünmeyen zeka , bir aptal veya hastanın zekasıdır.
Sayfa 43 - DergâhKitabı okudu
Yedi yaşındaki çocuğun beynini “Falan kurtarıcımızdır, ona tapacaksınız; filan yaşatıcınızdır, onu alkışlayacaksınız.” diye yeryüzünün şahit olmadığı korkunç taassup telkinleriyle çürütmeye çalışan, bütün bir gençlik dimağının ateşlerini matematik ve fizik formüllerini ezberletmekle söndüren ve bunların yanında bir masal tarihi, bir sözde inkılap felsefesi ve bir sürü şarap ve oğlan beyitleriyle iradesiz, mecalsiz ve şaşkın bırakan terbiyeye veda etmeliyiz. Bu, bütün bir memleket meselesidir. İnkılâp buradan başlayacaktır.
Allah her yerdedir; insanın O'nu aradığı her yerde.
Ney Üflemek Aşktır
'
“Dinle neyden nasıl hikâyet eder
Ayrılıklardan şikâyet eder.”
- Mevlana
Zirâ o birşeyler anlatmada
Ayrılıklardan şikâyet etmededir.
En ağırbaşlı varlıklar mezar taşlarıdır.
İnsan ve Kainat
Kalple kafa arasındaki çatışmalardan bunalımlar doğuyor.Bazen duygularımız düşüncenin ağırlığını sonsuz bir şekilde geçiyorlar.Bazende onu çiğniyor redd ediyorlar.Akıl yürütmelerimizin sebebini icadeden,bu sebepleri yaratan hislerimizdir.Yine duygular olmayanı var gibi gösteriyorlar.En yüksek heycan aklı kovuyor aklın hakikat dediğini yerden yere vuruyorlar biz aklın sultanı olmakla övünen insan,yalnız hislerimize kalbimizde yer veriyor onları kutsallaştırılıyoruz..
Sayfa 31Kitabı okudu
İlmin en büyük ibadet olduğunu halka öğreteceksiniz
Hep kuvveti alkışlamaktan usanmayan insanlık,kuvvetlinin hazzına hak adını vermiş ve onu kutsal bir örtüyle örterek kabi haline koymuş,nesiller boyunca gelenekler onun kutsallığına bağlanmışlardır..