Türkistan'ın Araplar tarafından fethinin önemine şu gerçeği de ilave etmemiz gerekmektedir. Eğer müslüman Araplar, büyük bir azim ve kararlılık içinde Türkistan'ı fethe kalkışmamış olsalardı, geniş Asya bozkırlarında İslamiyetin yayılması ve Türklerin hem de yüzde yüzlere varan bir çoğunlukla müslüman olmaları tam bir hayal olurdu. Bu takdirde İslamiyet Türkistan'a, eski Ari ve Sami dinlerinde olduğu gibi, tarihi ticaret yolları, müslüman tacirler veya bu işe gönül vermiş kimselerin gayretleri ile girecekti. Fakat bu durumda onun akıbeti de diğer Hıristiyanlık, Budizm ve Zerdüştlük gibi, eski dinlerden hiçte farklı olmayacak ve Türkler arasında bir azınlık dini olmaktan öte gidemiyecekti. Diğer taraftan militan ruhlu azgın "İran Şiiliği" ve "Arya milliyetçiliği", İslam adı ile Türk yurtlarına girecek ve Türkler bu ağır İran kültürü altında eriyerek milli varlıklarını kaybedecek ve "Türk Dili"de, Farsça içinde boğulup gitmiş olacaktı. Artık bugün Buhara ve Semerkant gibi Türk şehirleri bu Ari nüfusu ile dolacak ve buralardaki Türk varlığı asimile olduğu gibi, Türk milleti de yavaş yavaş İç-Asya ya doğru çekilecek ve onun durumu bugünkü "Moğolistan"dan farklı olmayacaktı.
Sayfa 7 - Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı