Bilgelik sevgisi anlamına gelen felsefe, sürekli olarak varlık, bilgi, değer üzerine rasyonel ve eleştirel düşünerek hayata ve evrene karşı bir tutum oluşturma çabasındadır. İlk araştırdığı Varlık" ve "var olanadır. Var olan şey, maddi (mineraller, su vb.), manevi (tarih veya ahlaki bir olay, iyi veya kötü bir iş), ideal (matematiksel
Ehli Sünnet Tabirinin Akideleştirilmesi ve Ashabu'l-Hadis'in Bu Konudaki Gücü
Konumuz olan sünnet-bid'at karşıtlığı meselesine tekrar dönecek olursak, burada, bu hususla ilgili olarak şunları söyleyebiliriz:
Sünnet-bid'at karşıtlığı, fırkaların ortaya çıkmasından sonra daha da belirgin hale gelmiştir.
“Falan zat, ‘Ehl-i Sünnet tendir; ya da falan kişi, sünnete uymaktadır.” dendiği zaman, burada adı geçen “sünnet'ten
>Allah uğrunda gereği gibi cihad edin.< (Hac, 78)
Fakihler, genellikle cihadı ibadetler arasında saymazlar. Fakat Kur’an-ı Kerim ve hadis-i şeriflerde, diğer ahkam ve ibadetlere göre, cihadın farziyyeti ve önemi üzerinde daha fazla durulmuştur. Bunun için cihada önemine uygun bir yer vermek icab etmektedir. Üzerindeki perdeyi açıp, cihadın
Şüphesiz ki İbn Teymiyye’nin te’lif ettiği "el-Akîdetu’l-Vâsıtıyye" selef akidesini dile getiren eserler arasında en kolay olmakla birlikte, ifadeleri en açık, delil getirmesi en doğru, söz dizisi de en kısa olanlardandır. Bu akide yeryüzünde büyük bir kabule mazhar olmuştur. İlim talebeleri ve incelemelerde bulunanlar bunu büyük bir