Hastalığımıza rağmen yaşama, fakirliğimize rağmen kazanma, yalnızlığımıza rağmen dost bulma mücadelesi vermeye devam etmeliyiz.
En mukaddes ve hiçbir şekilde el sürülemeyecek olan sadece İslam‘dır, mezheplerimiz ve tarikatlarımız değil.
Reklam
Etnik kökenimizi camilerin gölgelemesi gerektiği asla unutulmaması gereken bir temeldir.
Efendimiz aleyhissalatu vesselam, imanın eskiyen bir şey olduğunu haber vermektedir. Herkes yüreğindeki imanın eskiyip eskimediğini kontrol etmelidir.
Kötülükler, refleks gösterilmeye gösterilmeye sonunda meşru pozisyona gelmişlerdir.
Reklam
Çocuğumuzu zamanının Meryem’i, Enes bin Malik’i yapmak istiyorsak Allah bunu zayi etmeyecektir.
İnsanın iç hissiyatı kırk sene sonra bile olsa çocuğuna Allah’ın izniyle yansıyacaktır.
Benim Arapça kültüründe etkilendiğim ayrıntılardan biri de “çocuğum oldu“ yerine “rızkımız geldi“ denmesidir.
Her şeyin temellendiği anlayış noktası şudur: Rabbimiz bize imtihan edildiğimiz vesilelerle sevap yazmaktadır.
Reklam
Hicret etmek zararlı çevreden korunmak, uzak durmaktır. Belki gidebileceğimiz başka bir toprak yoktur ama seçebileceğimiz ortamlardan söz edilebilir.
Sünnete ehil olma, sakal bırakmak ya da öğle namazının ilk sünnetini kaçırmamak gibi alametlerden anlaşılacağı gibi insanlığı da Resûlullah aleyhisselama benzetmekle anlaşılmalıdır.
İnsanın insana ikram edebilecekleri nihayetinde sınırlı şeylerdir, insan Allah’tan beklemelidir ki sınırsızlığı bulabilsin.