Ahmet Seyrek ‘ in Evanjelizm kitabı; Evanjelizmin ortaya nasıl çıkıp geliştiğini, anacının ne olduğunu, misyonunun halen devam edip etmediğini, nerelerde hüküm sürdüğünü deliller göstererek açıklamaya çalışan, araştırma ve inceleme kitabıdır.
Evanjelizm, kelime anlamı olarak; hristiyanlıkta kutsal kitaba yönelmektir. Bu terim farklı protestan
"Romanlar sadece kurgulandıkları olayı anlatmaz. Yazarı hakkında verdiği bilginin yanında yazıldığı dönemin sosyo-kültürel atmosferi, siyasi yapısı ve ekonomik durumunu da yansıtır. Bu bilgilendirmeyi özelliklerine göre dönemlere ayırmak veya kategorize etmek eserin karakteristik yapısını ortaya koyar. Örneğin Osmanlı’nın son dönemlerini
AKP'nin siyasi kimliği ve Türkiye siyaseti içindeki yeri önemli bir tartışma ve hatta kamplaşma konusu haline gelmiştir. AKP, "milli görüş" hareketi içinden geldiği halde, özellikle 28 Şubat müdahalesinden ders almış ve kendi geleneğini yeni bir küresel-tarihsel bağlamda yeniden yorumlayarak çok farklı bir kimlik ve işlev yüklenmiştir. Bu bağlamda, AKP'yi kendi "şeriatçı" emellerini "takiye" yaparak gizlemeye çalışan "İslamcı" bir güç olarak tanımlamak yanlıştır. Daha çok, AKP kendi islami geleneğini ve kendi tabanının siya si ve iktisadi talep ve eğilimlerini muhafazakar bir neo-liberal küreselleşme programına eklemlemeye ve bu çerçevede kendisini de bir merkez sağ parti olarak konumlandırmaya çalışan bir güç olarak görülmelidir.
Müslüman olmayı İslamı yaşamayı ve yaşatma sorumluluğu olarak gören herkesin, içinde yaşadığı toplumu tanımak ve tanımlamak gibi bir zorunluluğu vardır.
Tekfirin en kolay girdiği yerlerden biri de bazı bid'atların işlendiği yerlerdir. Bid'atların bir yere girmesi bazı sebeplerden dolayı olmaktadır. Bazı deyimlerin ya aşırı tevilinden, ya da aşk ve rağbet hususunda bazı aşırılıkların yapılmasından kaynaklanmaktadır. Bu duruma düşenleri dinen ret etmek yerine ilmen tamir etmek daha doğru olanıdır.
(alıntı)
Kur’ân ayetlerinde ahlaki sorunlar bulunduğu (!) iddiası
Tarihselcilik diye anılan anlayışın sonunda gelip vardığı nokta, Kur’ân’ı -en azından onun belirsiz bir kısmını- bir insan sözü saymak oldu. Gerekçesi ise bu sonuçtan daha vahimdi. Tarihselciliğin çıkarımına göre, bazı ayetler ahlaken sorunluydu ve bunlar Allah’ın ahlakına