%33 (80/240)
·
Puan vermedi
Roger Garaudy, bu sene okumayı hedeflediğim yazarlardan biri ve en çok istediğimdi. Bir kitabını okudum ve inanılmaz keyif aldım sonrasında aynı hevesle bu kitaba başladım ama... Güzel ve yararlı bir kitap olduğunu anlayacak kadar okudum, fakat konu hakkındaki bilgi eksikliğimden dolayı yarım bırakıyorum. Çok fazla alt yapı gerektirdiğini düşünüyorum. Bir gün eksikliklerimi tamamlayıp tekrar okurum inşallah
İslam'ın Vadettikleri
İslam'ın VadettikleriRoger Garaudy · Timaş Yayınları · 2018897 okunma
Peygamber Hz.Muhammed hiçbir zaman yeni bir din tebliğ ettiğini iddia etmemiş, aksine o, sadece Hz. İbrahim'in modelini verdiği o imanı, o Allah inancını, yeniden arı ve duru hâliyle sunduğunu belirtmiştir.
Sayfa 28
Reklam
Allah hakkındaki her türlü tefekkürün anahtarı belki de işte buradadır: İnsanın kendisinin bizzat yaratamadığı şeyler üzerinde tefekküründe
İslam ilminin tarihte neler ortaya koyduğuna bakmakla yetinmeyip de asıl onun ruhunu kavrayabilirsek, o anlayış, şu an maruz kaldığımız "bilimcilikten yakamızı kurtarmamıza da yardım edebilir. "Bilimcilik, bilimi bilgelikten (yani gayeler üzerinde tefekkür etme vasıtalarının tanziminden) koparmıştır.
Seyehat etmek için ne çok sebebimiz var:)
Müslüman coğrafyacılar, Hz. Peygamber'in sevgili bir sahabisi olan İbn Sadî'nin şu sözünü sık sık yâd ederler: "Ruhlara işleyecek en anlamlı öğüt: Cihanın bilinmedik yörelerini gezip görmek ve engin denizlerde gelgitleri seyretmektir"
İbn Haldun'un İslâmî ve ilmî bakış açısına göre tarih, sadece sapmalardan, şartlardan ve sebeplerden, patlamalar ve geçmişten oluşmaz; aynı zamanda insanî projelerden ve kısmi gayelerden, ilâhî çağrı ve canlanmalardan, bazen zayıflayan, bazen şehitler veren veya zafere eren inançtan meydana gelir. Bütünlüğü içinde tarih işte budur, çünkü insan böyledir.
Reklam
İslâm tıbbı, 8. yüzyılın ortasından itibaren bütün geçmişin mirasçısı olur. Üçüncü yüzyılın sonunda Hint, İran ve Mısır'ın hekimleri Cündişapur'da toplanır. Mezopotamyadaki Urfa mektebi kapandığında, 489'dan sonra tabiplere orada kucak açılır. Atina okulunun son bilgin ve filozofları da, 529'da İmparator Jüstinyen tarafından kovulduklarında oraya sığınırlar. Hint tıbbı oraya 6. yüzyılda, sokulur. Cündişapur ve İskenderiye ile birlikte İslâm, tıbbın iki ana merkezini sinesinde toplar. Hıristiyan din otoriteleri tıbbın gelişimini engellemişlerdi. Papa 3. İnosan (İnnocent III), 1215'deki (İtalyada) Latran Konsilinde şu yasaklama kararını bile aldırmıştı: "Muayeneden önce günah çıkarmamış bir hastayı tedavi eden her doktor afo- rozla cezalandırılacaktır. Çünkü hastalık günahtan ileri gelir.
Ayrıca moralin beden üzerindeki etkisi de dikkate alınmıştı. Nitekim İbn Sina şöyle yazıyordu: "Bilmeliyiz ki en iyi ve en etkili tedavi usullerinden biri, hastanın zihin ve moral gücünü artırmak, onu mücadele etmeye teşvik etmek, etrafında hoş bir ortam oluşturmak, kendisine güzel müzik dinletmek ve hoşlandığı kimselerle temas kurmasını sağlamaktır."
Ümmet, bir toplum sözleşmesinin ürünü değildir. Ümmet, o ümmeti oluşturan her bir kimsede, her bir kişinin ferdi çıkarlarını aşan ve hatta ne kadar geniş olursa olsun gurubun menfaatlerini de geride bırakan bir gayenin var olduğuna olan kesin kanaate dayalı bir iman toplumudur.
İnsanoğlu sadece değiştirip başkalaştırmaya değil, ulvîleştirmeye de muktedir olduğu bir dünyada yaşamaktadır. Ne zaman ki bir toplum bu ulvîleşme/yücelme ihtiyacını artık hissetmez olur, işte o zaman çözülüp dağılır.
Reklam
Binlerce yıllık bir perspektiften bakıldığında apaçık görülür ki batı, insanlık tarihinin en büyük canisidir.
Kendi medeniyetine bağlılık, kültürel enternasyonalizmin vazgeçilmez bir şartıdır. "Milletlerarası" olmak için, milli olmak gerekir. Kültür söz konusu olduğunda, bu daha da önemlidir. Çünkü insanın evrensel bir medeniyete açılması için, ilk önce kendisinin milli bir kültürünün olması gerekir. Insanın bir "evi" olmalıdır ki, başkalarını kabul edebilsin.
Çünkü insan, ancak ilahi olana tabi olmakla gerçekten insan olur.
Sayfa 79 - TimaşKitabı okuyor
"Adalete güven"
Tarafsız değilim! Doğrunun peşindeyim, kimin söylediği fark etmez. Adaletin yanındayım kimin için veya kime karşı olduğu fark etmez. Malcom x
Ruhlara işleyecek en anlamlı öğüt : Cihanın bilinmedik yörelerini gezip görmek ve engin denizlerde gelgitleri seyretmektir.
Sayfa 107 - İbn Sa'dîKitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.