Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
ÜÇ KİŞİ İÇİN FAZLA
Arkamı dönüyorum. Orada hala. "Bu çalan ne?" diye soruyor, "60'ların hippi şeyleri gibi" "Sweet Smoke" diyorum, " O senin dediklerinden zaten" ."Sevmedim" diyor, zorunda değilsin ki zaten. Diyemiyorum ama. Kapatıp başka tarafa bakıyorum. Bir kuş bir dalın üzerine konuyor. Konduğu gibi atomlarına
Yolculuk
I O zamanlar gökyüzü biçilmiş buğday kokardı Çiğnenmiş üzüm, mısır püskülü, bostan yaprağı Toprak kokardı insan emeğiyle yoğrulmuş. Rüzgâr serin sesli konuğuydu evlerin Bulutlardan ağaçlardan saçlardan süzülen Bir dirim duygusuyla doldururdu odaları Yağmur ikinci adıydı akşamların Günün yorgunluğu üzerine dökülen Bir düş inceliğinde
Sayfa 115 - 1985/86Kitabı okudu
Reklam
256 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
15 günde okudu
Amerikalı evrim biyoloğu Gordon H. Orians'ın yazdığı kitaptan daha fazlasını beklemiştim. Özellikle korkularımıza dair daha çok açıklama umuyordum ama pek öyle olmadı. Evet, beğenilerimiz (özellikle, ağaçlarla ilgili olanlar) ve korkularımızla (özellikle, zarar verici unsurlardan korunma) ilgili satırlar yok değil ama bunlar ikna edici biçimde verilmemiş. Örneğin, yazar, geçmişte kadınların ağaçta, erkeklerin ise ağaç diplerinde uyumasını gerekçe göstererek, bugün kız çocukların yataklarının altından bir şey çıkacağını; erkek çocukların ise yan taraflarından (dolap) tehlike beklediklerini söylüyor. Kitabın altıncı bölümü olan "Yerleşmek ve Yurt Tutmak" isimli başlıkta, ağaçlarla ilgili gereğinden fazla bilgi verilmiş. Bu kısım benim için en zor okunan kısım oldu. Son bölümde, doğaya evrimsel bir bakışla yaklaşmanın, bilimsel açıdan ne gibi katkılar sağladığı açıklanmış ki, bu kısmı başarılı buldum. Kitap 11 bölümden oluşuyor ve bu bölümlere ilgi çekici isimler verilmiş: "Islıkla Bal Aramak", "Fidye Olarak Biber" ve "Müzikal Maymun" bu isimlerden bazıları. Bazı konuların resimlerle örneklenmesi de kitabın başarılı işlerinden biri olmuş. Kitabın yedinci bölüm ve sonrası ilgimi daha çok çekti. Evrime ilgi duyanlar için öğretici bir okuma olabilir.
Yılanlar, Gündoğumları ve Shakespeare
Yılanlar, Gündoğumları ve ShakespeareGordon H. Orians · Metis Yayıncılık · 2018176 okunma
BENEKLİ KURDELA Karnım doyunca, eski defterleri karıştırdım. Sekiz yıldan beri dostum olan Sherlock Holmes’un yöntemlerini incelemekteyim. Notlarıma göz gezdirdiğim zaman, olağanüstü yetmiş meseleye rastlıyorum. Feci, komik, acayip olanları var, ama hiç biri sıradan, basit değil. Sebebi meydanda, Holmes herhangi bir işle uğraşmaz, o para
ıslıkla söylüyor
asırlar geçti ve kuşları kıskandıran insan ıslıkları bu adada rüzgârın ve denizin sesleri kadar güçlü olmayı hâlâ sürdürüyor.
Atıf, cemiyetten, Abdülhamit'in son dayanağı, Müşir Şemsi Paşa'yı vurma ödevi aldığını, sıcak bir temmuz gecesi apansız söylemişti. Şakalaşır gibiydi. Lacivert gökyüzünden bir yıldız aktı. Patriyot Ömer, Nazmi, kendisi, sırtüstü yattıkları hasırdan dirseklerine dayanıp hemen doğrulmuşlardı. Bitişik evde Patriyot'un Ulah sevgilisi Nina, iştahlı sesiyle, konyak gibi acı bir çingene şarkısı söylüyor, Atıf, dünyayı, yaşamayı, kucaklamak istiyor gibi, kolları iki yana açık sırtüstü yatmış, zevkle dinliyordu. Gözleri yıldızlarda, vasiyet etti: "Korvet Kaptanı İsmail Hakkı'ya yazarsınız, kızı nikahlasın... 'Şimdiye kadar şakaydı bu eniştelik... Şimdi ciddi...' dersiniz... 'Hürriyeti kazanmadan olmaz' diye halt etmesin..." Atıf yatar yatmaz uyudu. Üç arkadaş karanlıkta cigara içtiler bir zaman... Atıf'ın çaldığı keyifli ıslıkla uyandılar. Tabanca seçiyordu. İlk sevgilisiyle buluşmaya giden, şıklığa meraklı bir asteğmen gibi tertemiz, pırıl pırıldı. Manastır postanesinden çıkan Şemsi Paşa'yı, her zamanki serinkanlılığıyla vurup düşürdü. Bu sırada üç arkadaş meydana bakan evlerden birinin penceresinden, filintalarla gelişigüzel ateş ederek Atıf'ın kaçmasını kolaylaştırmaya çalışıyorlardı.
Sayfa 28 - Bilgi Yayınevi, Birinci Bölüm, Von Kres Paşa'nın Dürbünü, I