KEŞKE-SEMA SOYKAN,500 sayfa
-Bir Köy Enstitüsü Romanı-
“Keşke,özlem ya da pişmanlık ifadesidir”
Bir dönemi,aynı zamanda da muhteşem bir aşkı anlatan,yaşatan,gözyaşları içinde okunan,yarı kurgu ,çoğu gerçek olaylara dayanan muazzam bir roman.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
1940-1980 yılları arası…Türkiye’nin yaşadığı karanlık dönemler,
Yurdumuzda aydınlığa karşı güçlü bir direnme vardır. Bunlar, ortaya Atatürk gibi güçlü adamlar çıkınca sinsi sinsi yatıp uyur görünse de, buldukları ilk fırsatta başlarını deliklerinden çıkarırlar. Anlattım: Halkevleri'ni, Halkodaları’nı öyle kolayca kapatıverdiler! Hele Köy Enstitüleri'ni... Rahmetli İsmail Hakkı Tonguç'u düşünüyorum. O büyük adama kan kusturdular.
Sana köyler için öğretmen yetiştiren Köy Enstitüleri'nin nasıl kapatıldığını anlatayım, dinle bak! Doğuda, Van ilinde, köyler sahibi Kinyas Kartal Ağa ile batıda, Aydın ilinde, çiftlikler sahibi Adnan Menderes Ağa vardı. Bunlar seçimlerden önce gizlice anlaşıp birbirine söz verdi. Ağalar oyları Menderes'e küreyecek, Menderes bu yoldan iktidara gelecek. Başbakanlık koltuğuna oturur oturmaz Köy Enstitüleri'nin kapısına kara kilit asacak.
Politikanin gücünü anlamak kimi zaman zordur. Türkiye geniş. Düşün, sizin Yunanistan’ın kaç katı? Ama en doğudaki ile en batıdaki il birleşiyor bak. Arada kaç il, kaç ağa var; listesini yapsan, aklın şaşar. Hepsi el ele verdi; temsilcilerini Büyük Millet Meclisi'ne oturttular. Adnan Menderes Ağa, Kinyas Kartal Ağa’nın dediğini yaptı. Kaldırın kolları; kaldırdılar. İndirin kolları; indirdiler. Tamam, kapattılar enstitüleri.
"Eğitim ve öğretim insana yalnızca kuru bilgi kazandıran,salt söyleme,anlatma yoluyla birtakım sözleri ezberleten çabalar toplamı olmasın.Okul,yaparak,yaptırarak öğretsin. Öğrenme,elden geldiğince üretimle sonuçlansın."
İsmail Hakkı TONGUÇ
Köy Enstitüleri
Bir ülkenin; bir milletin kurtuluşunu, bağımsızlığını, eğitimden tarıma ekonomiden sağlığa bir çok alana önderlik edebilecek, kırsal ile şehir hayatı arasında farkı kapatacak, istihdam sağlayacak kuruluştu bu enstitüler.
Sadece on yıl ayakta kaldı ama etkisi uzun yıllar sürdü. Sene 2024, biz hâlâ köy enstitülerini konuşuyoruz. Devam etmeliydi diyoruz. Şu anda bu enstitüler devam etmiş olsaydı tam bağımsız ekonomi ve ithalata dayalı olmayan bir tarımı, sanayiyi konuşuyor olacaktık.
Eğitimin siyasi konjonktüre bu ülkede her zaman boyun eğdiğini de gördük. Sadece bir hükümet değişikliği (Adnan Menderes DP) toplumu pozitif yönde şekillendiren bu enstitüler, toprak ağaları ve hocaların karalamaları yüzünden tarihin tozlu raflarında yerini aldı.
İsmail Hakkı Tonguç, Hasan Âli Yücel ve diğerleri. Mekanınız cennet olsun