Bizim orduda inhitat zamanlarından kalma bir yanlış fikir, hastalık gibi, idaremize yerleşmiştir. Kanaatkarlığını ile şöhretli olan Türk askerinin, harp ihtiyacı olarak, peksimetiyle çarığı yeter zannolunurdu.
Harbe girdiğimiz zaman, yetişmiş büyük Türk ordusunun nasıl israf edileceğini bulmakta güçlük çeken zekalar, harp sonunda, en çok zayiata uğramış, en yorgun düşmüş memleket haline geldiğimizi şüphesiz elemle görmüşlerdir.