İnsan eşref-i mahlukattır derdi babam Bu sözün sözler içinde bir yeri vardı Ama bir eylül günü bilek damarlarımı kestiğim zaman Bu söz yüreğime kadar alçaldı
Celladıma Gülümserken
Belki bu dünya hayatını en üst düzeyde yaşayabilmek, bir başka insanla ortaklaşa tanıklığına vardığı uyanıklık durumunu paylaşmakla mümkün. Bu paylaşımı elde edemediği şartlarda bile insan, ölüm kendini bulduğu andan içinde bir boşunalık duygusu taşımamalı. Bence boşunalık duygusu, ne adına olursa olsun, razı olduğu haksızlık yüzünden insana yerleşir.
Reklam
Hangi hacının koltuk altından hangi haçın çıktığının kolayca anlaşılabildiği gün...
Azıcık gece alayım yanıma yalnız, Serçelerin uykusuna yetecek kadar gece...
Sayfa 75
Her çıkmaz sokağın çıkmaz olduğunu anlamak için sonuna kadar yürümek zorunda bırakıldık...
Yolumuz birbirimizi anlamaktan geçmiyorsa, hiçbir yere varamayacağız demektir.
Reklam
Dağ
Kabaran bir çarpıntı oluyor şehir Uyusam bir dağın benimle uyuduğu oluyor...
"İnsanlar bir gün sonra unutulacak şeylerin hafifliğiyle meşguller."
İnsanlar hangi dünyaya kulak kesilmişse, öbürüne sağır.
Sayfa 73
''...Biz bağıracağız, birileri hiç, duymayacak, hep aynı hikaye, duyanlara selam olsun..''
Reklam
Günümüz teknolojisi batı medeniyetinin ürünü olduğuna göre ve biz de bu teknolojiyi kullandığımıza göre, batının medeniyet kavramı karşısına kendi medeniyet kavramımızla çıkmak bir çelişki doğurmaz mı?
Kafa karışıklığı iyidir, insan bir kafası olduğunu anlar.
Ey kalbim! Ey suları usul usul yükselen gizli deniz. İçimiz damar damar parçalansa da Dışımız lal gibi sessiz...
Resim