Eğer İslâm'ın yeni bir ruhla yaygınlaşması isteniyorsa bu görevin büyük kuruluşlara, dev örgütlere değil, insan teklerine düştüğünü göz önüne almalıyız.
Sayfa 55Kitabı okudu
Bir milleti köleleştirmenin en etkili yolu, benim bildiğim kadanıyla o millette yaşayan ahengi bayağılaştırmaktır. Dilini kaybeden düşüncesini kaybeder. Ama eğer ahengini muhafaza ediyorsa dilini yeniden ele geçirebilecek gücü toparlayabilir. Ahengi bayağılaşmış olan millet düşüncesinin yeniden ele geçirilmesi gerektiği düşüncesine ulaşmakta bile güçlük çekecektir.
Sayfa 142Kitabı okudu
İslâm, dünya olayları karşısında edilgen kalmayı, iyilik ve kötülüğe karşı müdahaleci bir tutum takınmaktan geri durmayı kabul etmiyor.
Sayfa 67 - Tam istiklal yayıncılıkKitabı okudu
İyi ki içinde heva ve hevesten başka bir şey bulunmayan, her bucağı kapris yüklü dünya hayatına nüfuz edememişim. Bunu becerememiş olmanın kazanç haneme yazdıkları bana yeter.
Sayfa 12 - tiyo
Modern toplum artık geleneksel hukuk normlarına hiç yüz vermiyor. Fakat gariptir ki, insanların yine kolu, eli, kellesi kopuyor. "İş kazaları" diyoruz bunlara. Acaba kadıların verdikleri parmak kesme, kol kesme, kelle koparma hükümlerinin sayısını modern endüstriye geçildikten sonra iş kazalarında kopan kafalar, bacaklar ve kollarla oranlarsak ağırlık hangi tarafta kalır dersiniz?
Sayfa 296Kitabı okuyor
Baktığım olayların son çözümlemesini, kötülüklerin kesin çarelerini gözler önüne sermek gibi çocukça heveslerim yok. Tek söylediğim "Ben böyle bakıyorum, sen de böyle bakabilirsin misin?" anlamındaki sözlerin çeşitli biçimlerde ifadesidir. Bütün bu anlatım süreci boyunca bazı bilgi aktarımları, bazı hükümler sergileniyor elbet, ama bütün bunlar benim bulunduğum düşünme yolunun işaret edilmesini mümkün kılmaktan ötede bir hedef gözetmiyor.
Sayfa 41Kitabı okuyor