Dahası, iyiliğe, güzelliğe, doğruluğa, dürüstlüğe hiç istidadım olmadığını ve tabiatım icabı iyi, güzel, doğru, dürüst olmadığımı herkesten çok kendim bilirim. Ne kadar garip görünürse görünsün, işin gerçeği: Ömrüm içinde ihlâsa icbar edildim.
Sayfa 17 - İcbar: zorunda bırakma
Var olma hazzı bana kendimi bir şey sandırıyordu.
Sayfa 17
Reklam
Anladım ki, insan sahicilik denilen şeyi ve bilhassa kendi sahiciliğini bulmak şöyle dursun, onu nerelerde arayacağını bilme talihine bile eremiyor.
Sayfa 17
Bilgilerim helâl ve haram arasındaki çizgiyi çekmeme yardımcı oluyorsa, bu bilgilere sıkıca sarılırım, yok eğer bu bilgiler benim kul olarak mevcudiyetime bir katkıda bulunmuyor, hayatımın seyrinde zikzaklar çizmeme sebep oluyor, kul olduğumu kavramada önüme enegller koyuyorsa, bu bilginin "hiç" olduğunu düşünme hakkına sahibim.
Şahadet kelimesi bir kazanç külliyesi olduğu kadar nelerin feda edilmiş olduğunun, nelerden vazgeçildiğinin de belgesidir. Bir şey alınırsa karşılığında bir şey verilir.
Müslüman için küfrün küfr olduğunu bilmek yeterlidir. Ayrıca onu özünden kavrama çabası göstermeye yeltenmesi boşunadır. Çünkü küfr ziyandır, hüsrandır, yokluktur ve hiçtir. Müslüman hiçten hiçbir şey anlamaz.
Reklam
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.