Bu şehir bizim değil, bu ülkenin yönetimi benim elimde değil, bu çağ benim çağın değil diye düşünüvermek bir kaçış, bireyci bir içekapanıştır. Tasarıların yurdundan çıkıp somut şartların kendimizle ilgili yönlerini göze almak, bunlarla hemhal olmak, yurt kavramını zihinde yaşayan bir efsane olmaktan kurtarmak gerekir. Bunun da tek yolu ortada bir kötülük varsa onun, bir iyilik varsa onun da bizden olduğunu, bizim parçamız olduğunu anlamaktan geçer.