Berke
@ismimberke
sıkıcı kitaplar okur, sıkıcı filmler izler.
331 okur puanı
Ekim 2020 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
Berke tekrar paylaştı.
Bilmek ve inanmak inanç konusunda bir arada olması mümkün olmayan iki ayrı kavramdır bana göre.
Eğer Tanrı inancı konusunda bir görüşünüz var ve bunu bildiğinizi iddia ediyorsanız aslında bilmiyorsunuzdur. İnanıyorsunuzdur. Zira felsefe Tanrıyı işler ve felsefe Tanrı konusunda somut bir ispat metodu değildir. Tanrı inancı konusunda görüşleri içerir. Bilim Tanrının varlığına dair henüz bir kanıt olmadığını söyler ama reddetmez. Bilimsel kanıtlar somut kanıt olarak kabul edilebilir. Yalnız günümüzde o kadar yanlış bilimsel bilgi var ki Tanrının varlığının ispat edilebileceği düşünülüyor. Hâlbuki Tanrının varlığı ispat edilemez. Edilebilseydi mantık bağlamında onun adı "Tanrı inancı" olmazdı. "Tanrıyı bilmek" olurdu. Tanrının varlığı veya yokluğu bilinemez.
Bir de şu vardır:
İnançsız kimseler de aslında Tanrı inancına inanmamaya inanırlar.
Herkes farklı bir şeye inanıyor Tanrı konusunda ama bir şekilde bir şeye inanıyor.
Okur Takip Önerileri
İçlerinde insanlığa dair kalıntılar bulunduğu müddetçe insanların egemenlik altına alınmaya izin vermeleri için şu iki şeyden birisi olmalı: Ya mecbur kalmalılar ya da kandırılmış olmalılar[...]
Sayfa 34
Böylece kendi varlığını hisseden her varlık, tutsaklığın felaket olduğunu hisseder ve özgürlüğü arar. İnsanlara hizmet etmek için yaratılmış hayvanlar bile ancak karşıt bir arzuyla itiraz ettikten sonra boyun eğiyorsa hangi bahtsız kötü eğilim, özgür yağamak için doğmuş insan doğasını, özgür halinin hatırasını, hatta bu hale dönme arzusunu bile bu denli unutturacak kadar bozmuş olabilir?
Sayfa 32