"Aşk evlilikleri kişilerin değil, türün çıkarına yapılır. Söz konusu kişiler böylelikle, en küçük bir tereddüt bile hissetmeksizin, kendi mutluluklarına katkıda bulunduklarını zannederler; fakat onların gerçek amacı kendilerinin tanımadığı, bilmediği ve ancak onlar sayesinde mümkün olabilecek yeni bir varlığın dünyaya getirilmesinde saklı olan bir amaçtır. Bu amaçla bir araya getirilmiş olan erkek ve kadının, bundan böyle bu birlikteliklerini mümkün olduğu kadar sürdürmeye çalışmaları gerekir. Fakat sık sık tutkulu aşkın özü olan bu içgüdüsel yanılsamanın bir araya getirmiş olduğu iki insan başka bakımlardan çok farklı yaradılışta olurlar. Bu vehim yahut yanılsama ortadan kalktığı zaman söz konusu farklılıklar açığa çıkar ki er geç olacak olan budur. Aşk evliliklerinin çoğu kez mutsuzlukla sonuçlanmasının sebebi budur, çünkü birbirine âşık olan bu insanlar aracılığıyla esas göz önünde bulundurulan, üzerine titrenilen şey, mevcut kuşağın zararına, gelecek kuşaktır. "Quien se casa por amores, ha de vivir con dolores" (Her kim aşk için evlenirse sonu çaresiz hüsrandır onun) der bir İspanyol atasözü. Evlenecek çiftin rahat bir hayat sürmesini her şeyin önünde tutarak ve genelde anne babanın tasvibi alınarak yapılan evliliklerde durum bunun tam tersidir. Burada hakim olan düşünce ve mülahazalar, hangi türden olursa olsun hiç olmazsa gerçektir ve kendiliklerinden ortadan kalkmaları mümkün değildir. Ne var ki onlar aracılığıyla mevcut kuşağın mutluluğu, gelecek kuşağın zararına olarak kesinlikle göz önünde bulundurulur, bu doğrudur, ama akıbeti ancak zaman içerisinde anlaşılacaktır."
Sayfa 76 - Say YayınlarıKitabı okudu
691 öğeden 821 ile 691 arasındakiler gösteriliyor.