15 Mart 1921'de kalleşçe şehit edilip, seyyar mahkemelerle Taşnak ve Hınçak avanesini derhal serbest bırakanların çarpıtarak yazdığı bir kitap.
Ama bazı noktalar konusunda gerçekçiliği var. Mesela yazar; Cumhuriyet rejiminin ilk Talat Bey tarafından dillendirildiği, onların yalanıyla soykırım olan onurlu bir tehcir kararı ile Türkiye gibi bir devletin mimarı olduğunu da kabul ediyor.
Talat Paşa'nın kişiliğini ise anlatırken maalesef yalana başvuramıyor. Çünkü kişisel ahlakına düşmanlarının bile saygı duyduğu bir adam Talat Paşa.
Sözde soykırım meselesini ise hiç bir nesnel belgeye dayandırmadan, Rus ve İngiliz kaynaklarının yalan evrakları üzerinden değerlendirerek, katledilen Türk insanını görmezden geliyor. Kitap; Avrupa'da propaganda etkisi yapması için, Ermeni lobileri tarafından neredeyse bedavaya dağıtılıyor. Bu kadar yalanı Taşnak ve Hınçak denilen çeteci terör örgütlerinden bile beklemezdim.
13 milyon nüfuslu Osmanlı Devleti'nde; sadece Doğu Anadolu'da 2,5 milyon ermeninin katledildiği(!) gibi bir yalanı ispat etmek için bolca ikileme düşülmüş.
Aslında yazarın söylemek isteyip de söyleyemediği şey; Talat Paşa; Ermenileri tehcir kararı ile bugünkü Suriye ve Lübnan'a sürgün etmeseydi, Doğu Anadolu'da başlayan milli mücadele olmaz, Türkler Karadeniz kıyısına hapsedilir, Ermeniler ise savaşa gitmiş Türk erkeklerinden geriye kalan Türk köylerindeki kadın ve çocukları rahatça katleder ve kendi devletlerini kurardı. Bu olmadığı için bütün kini ve nefreti.