Günümüz İsrail belki gelecekte suriler
“Birgün geldi ki büyük evin bütün odalarına yerleşen sahiplerini bahçedeki kulübeye kovan kaprisli benzeri görülmemiş yepyeni bir Uşak gibi biricik efendisi oldu adamın.”
Duvarlarda herkesin bir gün gidip dua etmeyi hayal ettiği El Aksa camisinin renkli bir gravürü görülüyor. Kudüs, Ramallah’tan sadece on iki kilometre uzakta, ama İsrail tarafından yasaklanmış olan bu şehir, onlara Çin kadar uzak.
Reklam
Batı Şeria'da 400 bin, Doğu Kudüs'te 200 binden fazla Yahudi işgalci yerleşimci bulunmaktadır. ABD'nin Yahudi işgalci yerleşimcileri yasadışı görmediğini duyurmasından sonra İsrail daha fazla alan işgal etmeye devam etmektedir. 1995 İkinci Oslo Anlaşması ile Batı Şeria "A", "B" ve "C" bölgelerine ayrılmış olmakla birlikte, Batı Şeria'nın %18'ini kapsayan "A Bölgesi"nin yönetimi idari ve güvenlik olarak Filistin'e, %21'lik "B Bölgesi"nin idari yönetimi Filistin'e, güvenliği ise İsrail'e devredilirken %61'ini kapsayan "C Bölgesi"nin idaresi ve güvenliği İsrail'e bırakılmıştı. İsrail söz konusu anlaşma ile Batı Şeria'nın %60'ını tamamen kontrol etmekte; %21'inin de güvenliğini elinde bulundurmaktadır. el-Fetih'ten oluşan Filistin yönetimi ise Batı Şeria'nın %18'ini kontrol etmektedir. Ancak İsrail, Filistin yönetiminde bulunan A ve B bölgelerinde yerleşim birimleri inşa ederek Batı Şeria'rın %10'unu da işgal etmiş durumdadır. Bütün bunlarla beraber bu işgalin bir nihai noktası ise yok görünmektedir.
Sayfa 332 - DORA YAYINCILIKKitabı okuyor
İsrail, Tevrať'ta Yahudiye ve Samariye olarak geçen stratejik açıdan önem arz eden Batı Şeria bölgesinin Yahudilere ait olduğunu düşünerek kendilerinin yerleşmeleri gerektiğine inanmakta ve burayı işgal ederek Yahudileri yerleştirme politikası uygulamaktadır. 1977'de Begin Hükümeti'nin iktidara gelmesiyle Filistinli kimliğinin parçalanması amacıyla Arapların yoğun olarak yaşadığı alanlardaki arazilere ve tarım alanlarına el koyarak bölünmesi ve devlet tasarrufu altına alarak yasa dışı şekilde Yahudi nüfusun buraya yerleştirilmesini sağlamıştır. Yahudileştirme politikası, sürgün etme politikası ile yakından ilgilidir. Çünkü sürgün ile Filistinli nüfusu azaltılıp Yahudi yerleşimcilerin sürgün edilenlerin yerlerine el koyması ile Yahudi nüfusu artırılacaktır.
Sayfa 331 - DORA YAYINCILIKKitabı okuyor
Batı Şeria her ne kadar resmi olarak Filistin Yönetiminde olsa da askeri ve siyasi olarak İsrail işgali altındadır. Doğu Kudüs, Batı Şeria'ya dahil olmakla beraber İsrail tarafından fiili olarak ayrılmıştır. İsrail'in yaptığı 700 kilometrelik utanç duvarı ile Kudüs fiili olarak Batı Şeria'dan koparılmıştır. İsrail sözde güvenlik gerekçeleriyle Batı Şeria'yı 11 güvenlik birimine ayırmıştır. Taraflar arasında sınırların nerede başladığı ve bittiği konusu ise hala bir büyük muamma olarak varlığını korumaktadır. Bununla beraber İsrail her geçen gün büyümekte, genişlemekte, yayılmakta iken; Filistin ise aksine küçülmekte, toprak kaybetmektedir.
Sayfa 330 - DORA YAYINCILIKKitabı okuyor
İsrail'in kuruluşu sonrasında Kudüs'ün Deir Yasin köyünde 100'ü aşkın Filistinli İsrail işgalinde hayatını kaybetti. 1947'den 1949'a kadar yaşanan el-Nakba (felaket) olarak adlandıran çatışmalarda 500'den fazla Filistin yerleşim birimi ortadan kaldırıldı ve 15 bin Filistinli katliama maruz kalarak can verdi. Filistin topraklarının %78'i işgal edildi ve geri kalan bölümü ise Batı Şeria ve Gazze olarak işgal altında kalarak ikiye bölündü. Bunun sonucunda 750 bin Filistinli evlerinden sürgün edildi ve Filistin genelinde ve komşu ülkeler olan Lübnan, Suriye, Ürdün ve Mısır'da 58 bakımsız kampta 6 milyon mülteci olarak hayatlarını sürdürmektedir.
Sayfa 323 - DORA YAYINCILIKKitabı okuyor
Reklam
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.