Günümüzde İsrail, Orta Doğudaki en büyük askeri güçtür. Klasik kuvvetleri komşularından çok daha üstündür ve bölgede nükleer silaha sahip tek devlettir.
Sayfa 20 - Profil Yayıncılık- 1.Baskı 2007 -Kitabı okudu
İsrail 1976’dan beri en fazla doğrudan yıllık ekonomik ve askeri yardım alan ve İkinci Dünya Savaşı’dan beri de toplamda en fazla yardım alan ülke oldu.
Sayfa 11 - Profil Yayıncılık- 1.Baskı 2007 -Kitabı okudu
Reklam
ABD’deki İsrail lobisinin yeni hedefinin İran olduğu görülmektedir. İran’ın aslında İsrail’i tehdit ettiği düşünüldüğü için saldırılacak ülke listesinde yer aldığı ABD başkanı Bush tarafından da dile getirilmiştir. (Önsöz: Doç.Dr.: Emin Gürses)
Sayfa 7 - Profil Yayıncılık- 1.Baskı 2007 -Kitabı okudu
İran’ın nükleer ihtirasları Amerika’ya herhangi bir tehdit teşkil etmiyor. Washington nükleer bir Sovyetler Birliği ile, nükleer bir Çin ile, hatta nükleer bir Kuzey Kore ile yaşayabildiyse, İran’la da pekala yaşayabilir. Eğer lobi olmasaydı İran ve Amerika’nın müttefik olması yine de zor olurdu, fakat Birleşik Devletlerin politikası daha ılımlı olurdu ve önleyici bir savaş ciddi bir seçenek olmazdı.
Sayfa 70 - Profil Yayıncılık- 1.Baskı 2007 -Kitabı okudu
2001 sonbaharında ve özellikle de 2002 baharında, Bush yönetimi İsrail'in işgal altın bulunan topraklardaki yayılmacı politikalarını durdurarak ve bir Filistin devletinin kurulmasını destekleyerek Arap dünyasındaki Amerikan karşıtı düşüncelera azaltmayı ve el-Kaide gibi terörist gruplara verilen desteği zayıflatmaya çalıştı. Bush'un İsrail'i bu şekilde satabilmesi için elinde önemli kozları vardı. İsrail'i kendisine yaptığı ekonomik ve diplomatik desteği azaltmakla tehdit edebilirdi ve böyle bir durumda Amerika halkı çok büyük bir olasılıkla onu desteklerdi. Yine de Bush yönetimi İsrail'in politikalarını değiştirmeyi başaramadı ve Washington sonunda kendini İsrail'in sert yaklaşımını desteklerken buldu. Zamanla İsrail'in kendi tutumunu haklı çıkarmak için sunduğu gerekçeleri de yönetimin benimsemesiyle ABD ve İsrail söylemi birbirine benzer bir hal aldı. Şubat 2003'te Washington Post'un kullandığı bir başlık durumu şöyle özetliyordu: "Bush ve Sharon'un Orta Doğu politikası neredeyse birbiriyle aynı." Bu dönüşün ana nedeni Lobi'dir.
"Bütün işlerimizde verili kabul ettiğimiz şeyleri zaman zaman sorguya tabi tutmak oldukça sağlıklı bir tavırdır." -Bertrand Russell
Reklam
Saddam’ın düşürülmesi, Sharona göre, yeterli değildi. Söylediğine göre Amerika “devam etmek zorunda. Çünkü hâlâ Suriye’den ve İran’dan gelen büyük tehlike altındayız.” Ilımlı muhafazakârlar da Tahran’da rejim değişikliği konusunu gündeme getirmekte hiç zaman kaybetmediler.
Sayfa 63 - Profil Yayıncılık- 1.Baskı 2007 -Kitabı okudu
Medyayı Kullanmak
Hükümet politikasını doğrudan etkilemenin yanı sıra Lobi halkın İsrail ve Orta Doğu hakkındaki fikirlerini de şekillendirmeye çalışır. İsrail’le ilgili konularda açık bir tartışmaya girmek istemez, çünkü böyle bir şey Amerikalıların İsrail’e sağladıkları desteğin seviyesini sorgulamalarına neden olabilir. Bu nedenle İsrail yanlısı örgütler medyayı, danışma komitelerini ve de akademisyenleri etkilemek için sıkı çalışırlar, çünkü bu tür kurumlar kamuoyunu biçimlendirmesi için çok önemlidirler.
Sayfa 38 - Profil Yayıncılık- 1.Baskı 2007 -Kitabı okudu
İsrail Lobisinin gücü
İsrail Lobisi gücünü, onun eşsiz yeteneği olan çıkar gruplarının politikalarıyla oynamasından alır. Temel çalışmalarında Çiftçiler Lobisi, çelik ve tekstil işçileri gibi çıkar gruplarından ve diğer etnik lobilerden hiç de farklı değildir. İsrail Lobisini diğerlerinden farklı kılan onun sahip olduğu olağanüstü etkidir.
Sayfa 32 - Profil Yayıncılık- 1.Baskı 2007 -Kitabı okudu
Bunun açıklaması, İsrail lobisinin sahip olduğu eşsiz güçte saklıdır. Lobinin ABD siyasal sistemini yönlendirecek gücü olmasaydı, ABD ve İsrail arasındaki ilişki bugün olduğu kadar içli dışlı olmazdı.
Sayfa 29 - Profil Yayıncılık- 1.Baskı 2007 -Kitabı okudu
85 öğeden 51 ile 60 arasındakiler gösteriliyor.