Yahudiler için vaat edilen "Arz-ı Mev’ud" sınırlarının nereler olduğu tartışılırken Türkiye’nin güney ve güneydoğu kısmından bir bölgeyi de içine alıyor. Theodor Herzl’in İsviçre’de yapılan I. Dünya Siyonist Kongresi’nde yaptığı konuşmada sarf ettiği; “Kuzey sınırlarımız Kapadokya’daki dağlara kadar dayanır. Güneyde de Süveyş Kanalı’na dayanır. Sloganımız David ve Salamon’un (Davud ve Süleyman) Filistin’i olacaktır” şeklindeki cümleler hedeflerini ortaya koyuyor. ve zamanın İsrail Savunma Bakanı Ariel Şaron’un “Türkiye de alaka alanımız içindedir” cümleleri gerçek niyetlerini gösteriyor.
Görüldüğü gibi Filistin bir sadece iman meselesi değil güvenlik meselesidir, Filistin topraklarını Avrupa'ya bırakmak Avrupa'ya Akdeniz'de istedigi fırsatı tanımak havasahası üstünlüğü ile olası bir durumda engel olunması mümkün olmayan bir kuşatma getirecektir.
Bahsettiğim Filistini destekleyip savaş girmek değil, Türkiye bu savaşa asla müdahil olmamalı,fakat bağımsız Filistin devleti kurulması için diplomatik anlamda tam destek verilmeli, İsrail Amerika ve Avrupa'ya bu fırsat tanınmamalıdır.
Ve bize düşen de şuursuzca ve aptalca İsrail'i savunmamak.
Sırf arap nefretinizden İsrail'i savunmaya devam ederseniz Filistin halkının durumuna bir gün düşersiniz o zamanda "israilli kardeşlerinizin" türk milletini yani sizleri ne kadar çok sevdiğini anlarsınız .
Umarım bunu idrak edersiniz🙏🏻