Her ...ist, koltuk değneği olmadan yürüyemeyeceğini itiraf eden bir zavallıdır. İzm'ler birer anakronizmdir, birer anakronizm yani kalıplaşan, canlılığını yarı yarıya kaybeden birer konserve düşünce. Batı'dan gelen hiçbir "izm" masum değildir.
Cuma gece 23:00
Yeni bir okuma listesi oluşturmaya çalışıyorum ..yüzlerce okumak istediğim kitap var ..sadece 10 tane seç diyorum kendime ..eve bir kitap daha alıp gelsem okunmayı bekleyen diğer birikmişler kusecekler bana :) bizide böyle güle oynaya aldın ,duvar dibine dizdin ,hani -ne zaman sıra bize gelecek?diyecekler diye korkuyorum :)
1000K
Her ...ist, koltuk değneği olmadan yürüyemeyeceğini itiraf eden bir zavallıdır. İzm'ler birer anakronizmdir, birer anakronizm yani kalıplaşan, canlılığını yarı yarıya kaybeden birer konserve düşünce.
"Die Musik ist eine der schönsten und herrlichsten Gaben des Gottes."
"Müzik, Tanrı'nın en güzel ve en harikulade nimetlerinden biridir."
Kaynak: Martin Luther’s letter to Ludwig Senfl: “Music is a beautiful and glorious gift of God…” Martin Luthers Schriften (Erlangen: Carl Heyder, 1826-27, Vol. LXII), p. 309; English translation: Walter E. Buszin, Luther on Music (Lutheran Society for Worship, Music and the Arts, 1958), p. 8.
(Aktaran: Quentin Faulkner, Michael Praterius'un De Organographia kitabının İkinci Cildinin ilk sayfasının tercümesi (s. 82) )
“Hüsn ü Aşk” da denen “Sihhat u Maraz” , “Münis’ül- Uşşak” ın tesîriyle yazılmış bir eserdir. İlk kısmı, eski Tıb bilgisine dayanan bu eserde Hüsün ve Aşk, ruhun iki sıfatı mâhiyetindedir. Aşk, Hüsn ’ü görmek isteyen ruha, safâ aynasını verir. Ruh, aynada kendini görür, Hüsn’ü gördüm sanır ve ona âşık olur. Aşk, gördüğün resmin düşmanları vardır, onu idrâk hazînesinde sakla der. Ruh, Aşk’ın sözünü tutar; Aşk’la beden ülkesini dolaşır; sonunda Melâmet diyârına düşer, perişan bir hale gelir. Aynaya bakar; bu sefer kendini görür; bu benim der, önceki resim nerde? Aşk, ruha, âşinâlık sürmesini verir. Ruh, sürmeyi çekince varlık aynası olmaksızın, pek güzel birini görür; gerçek menzile ulaşır, âşıklık, mâşukluk, o halvetten dışarıda kalır. (A.Kadir Gölpınarlı Sihhat u Maraz terc. İst. Üniv.)