Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Hiçbir Avrupa gazetesi, Ermenileri imha etmek isteyen aynı Jön Türklerin Yukarı Ermenistan’da yaşamakta olan Kürtleri evlerinden ve yurtlarından sürdüklerini haber yapmadı. Ermeniler gibi Kürtler de Rusların yanında saf tutacak güvenilmez unsurlar olmakla itham ediliyordu. Kürtlerin Çapakçur, Antep ve Muş bölgeleri ile Erzurum ve Bitlis
Latife Hanım ile Mustafa Kemal’in sırrı: Kanlı yelpaze
Latife Hanım-Mustafa Kemal evliliğinin gergin anlarından biri... Sinirini yelpazesini avucuna vurarak gidermeye çalışan Latife Hanım, elini kanatır. Atatürk, tokat atmaya yeltenir. Fakat Latife Hanım kendini müdafaa için elini siper etmeye kalkınca kanlı parmaklar Atatürk’ün yüzüne isabet eder... Mustafa Kemal Atatürk’ün hayatına giren
Reklam
Mustafa Kemal'in Ruşen Eşref Ünaydın'a imzaladığı fotoğraf - 28 Mart 1917 / İstanbul
Ömer Seyfettin
📚 Usta yazar, 11 Mart 1884'te Balıkesir'e bağlı Gönen'de dünyaya geldi. "Fon Sadriştayn'ın Oğlu" adlı hikayesinde "Ben her şeyi annemden öğrendim." sözleriyle annesine olan minnetini ifade eden Seyfettin, her fırsatta annesinden büyük bir sevecenlikle bahsetti. Başarılı yazar, rüştiyede eğitim gördüğü
Sosyal Demokrat Fırkası
Sosyal Demokrat Fırkası, mütareke döneminde kurulan siyasi fırkalardan biridir. Fırka devletin çeşitli organları tarafından kabul edilen Wilson İlkeleri çerçevesinde Osmanlı Devleti’ni çağın ihtiyaçlarına göre dönüştürmek amacıyla kurulmuştur.Merkezi İstanbul Şişli’deki Kebir Caddesinde yer alan 104 numaralı özel daireyken sonradan,bu merkez
(BENCE) BİLİNMESİ, UNUTULMAMASI GEREKEN KİŞİLERDEN..
KADINLARIN MUAYENE VE TEDAVİ OLMASINA KARŞI ÇIKAN MEBUSLARLA YUMRUKLAŞIP ONLARA DÜELLO TEKLİF EDEN DOKTOR MEBUS EMİN ERKUL BEY yıl 1920 sonları... mondros ateşkes antlaşması sonrasında izmir ve istanbulun işgali sonrası anadolu coğrafyası kelimenin tam anlamıyla yangın
Reklam
Okuma Listem
DÜNYA EDEBİYATI 📚 *HOMEROS İlyada Destanı ✓ Odysseia Destanı ✓ *DANTE ALİGHİERİ Yeni Dünya✓ İlahi Komedya✓
Falih Rıfkı Atay
_Çocukluğumuzda Türk, kaba ve yabani demekti. İslam ümmetinden, Osmanlı idik. Vatan sözü yasaktı. Padişahın kulları idik. Okul çıkışında ’Padişahım çok yaşa’ diye bağırırdık. Arap’a Arap, Arnavut’a Arnavut, Rum’a Rum, fakat kendimize Osmanlı derdik. Bütün ekonomi, bütün iç ve dış ticaret, bakkallara kadar çarşılarımız, kadrolarında bir tek Türk
Halide Edip Hanım'ın (Adıvar) Maliye Nazırı Cavid Bey'e Beyrut'tan gönderdiği mektup (1 Mart 1917) * Muhterem Cavid Bey, Evvelâ yeni senenizi tebrik ederim sonra da nâzırlığınızı. Ben Şam'da iken Talât Paşa Hazretleri'nin Cemal Paşa'ya telgrafına rağmen bu havadise inanmadım. Bütün Suriye vilâyetleri valileri ile
Arapların Türklere İhanetleri
Talas Savaşı Emevi komutanları bu savaşta hem kendi halklarına hem de müttefik olarak savaşa girdikleri Türkler’e ihanet etmişler, terkettikleri mevziler dolayısıyla Arap-Türk müttefikliğine 5000 kayba malolmuşlardır. ’Her kim Türklerden baş getirirse yüz dirhem vereceğim. imdi müslümanlar bir bir türklerin başını kesip getirip 100 dirhemi
96 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.