İstanbul'da gezilecek, görülecek ve güzel denecek ne kadar mekân varsa hepsi muhakkak bir mezarlıktır" diye okumuştum eski bir kitapta. Çok haklı bunu söyleyen.. son dönemde yapılan mezarlıklar değil bahsettiklerim daha eski mezarlıklar hep şehrin en güzel yerlerinde. Denizin kenarında, ağaçların arasında, cennet gibi mekanlarda.. hatta hayatla iç içe mezarlık. İnsanların göremeyecekleri yerlere dışarılara atılmamış, ölüleri de tam şehrin içine almış eskiler. Belki de ölüleri görüp de ölümü hatırlamak istemişler..
Sayfa 52
Milli And'a Ankara'da açılan Büyük Millet Meclisi sahip çıkacaktır. Tabii sınırlarla ilgili görüş şudur: Güney sınırlarımız Arap nüfusun çoğunlukta almadığı yerlere göre çizilecek. Bu sınır Halep'ten geçmekte, Musul ve Kerkük'ü içine almaktadır. Arap nüfusun çoğunlukta olduğu bölgeler için Ankara'daki Meclis kendi kaderini
Reklam
Önsöz, XIX-XX
Bernardo Navagero, Kanunî'yi şöyle tasvir etmişti: "Doğu'nun imparatoru Sultan Süleyman şimdi 62 yaşında. Ortalamaya göre oldukça uzun boylu. Zayıf, koyu bir ten rengi var. Yüzünde onu çok sevdiren bir tatlılık var. Çok büyük bir şahsiyet olduğu yüzünden de belli oluyor. Yemek konusunda asla aşırıya kaçmıyor. Çok nadir olarak az miktarda et
Sayfa 20 - Yeditepe Yayınevi
Sana mürşid gerek Hakk'a gîdelim...
Hep böyle derler: "Allahla kul arasına girilmez, vasıta sokulmaz!" Ona dedim: "- Budala, İstanbul'dan Üsküdar'a geçmek için vasıtaya muhtaçsın, ebedî hayata geçmek için vasıtaya muhtaç olunmaz, ne demek?" Bir tekneye muhtaçsın da ebedî hayata geçilecek olan mânevî füzeye nasıl sırt çevirebilirsin?
Sayfa 112
Bir yemişin, hamlığından kurtulması sürecini insancaya çevirirken, geçmesi gerekebilecek süreyi çok uzatıyorum; bu da, ağır kanlı birağaç olduğuma verilsin. Elimden ancak bu kadarı geliyor. "Masalın da Yırtılıverdiği Yer", Göçmüş Kediler Bahçesi Bilge Karasu'nun metinlerinin belirgin bir özelliği var: Birçok edebiyat metninde bir arka
“Anlat derdini Markopaşa’ya” diye bir laf vardır ülkemizde… Soruna muhatap bulamadığımızda, bizi dinler gibi yapan ama çözüme dair hiç bir şey geliştirmeyen insanlar ya da kurumlar için söylediğimiz bu söz, benim incelememde yer değiştirecek; bu kez Markopaşa bize derdini anlatmayı deneyecek. Hadi o zaman, çok bekletmeyelim paşamızı. Türkiye
Reklam
12 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.