Kitap başka, hayat başka! Tiksindim kitaptan da hayattan da!
Bugüne kadar yapılmış bütün listelerde ilk 10'a girmeyi başarmış
Üç İstanbul!
Ah İstanbul!
Ulan İstanbul!
Süleyman Çakır tabiriyle "Ne güzel İstanbul be!"
Güzel mi?
Haydi hep birlikte görelim.
İncelemeye başlamadan önce -aslında epey yol aldım bile- birkaç uyarıda bulunmak istiyorum: Yola çıkarken okumayın. Mide bulantınız
Ruhunuza, hayatınıza, tüm benliğinize dokunacak o kitap!
"Nereye aitsiniz?"
İki kelime ile alıp bambaşka diyarlara götüren bir soru değil mi?
Doğduğunuz yere mi yoksa bir filmde de dediği gibi "zamanı durdurmak istediğiniz yere" mi?
Çoğumuz bir kelebeğin kozasından çıkma mücadelesi verirken cevaplamak zor olsa gerek... Belki de yalnızca kendine ait insan, belki toprağa. Ama öyle ya
Gözde
(Spoiler içerir.)
Peyami Safa'nın 1923'te basılan ilk romanı. Dili ağır. Kitapta çokça yer alan eski kelimeler sebebiyle okuma hızımı biraz düşürdü. Buna rağmen Türk dizilerini anımsatan entrikalarla dolu, heyecanı hep canlı tutan, merak ettiren konusuyla keyifli bir okuma oldu.
Mütareke yıllarının zor şartlarında babasını
(BENCE) BİLİNMESİ, UNUTULMAMASI GEREKEN KİŞİLERDEN..
KADINLARINMUAYENEVETEDAVİOLMASINAKARŞIÇIKANMEBUSLARLAYUMRUKLAŞIPONLARADÜELLOTEKLİFEDENDOKTORMEBUSEMİNERKULBEY
yıl 1920 sonları...
mondros ateşkes antlaşması sonrasında izmir ve istanbulun işgali sonrası anadolu coğrafyası kelimenin tam anlamıyla yangın
Bir hayata ne kadar acı sığar? Acı hiç bitmez mi? Açlık hiç bitmez mi? İnsanın karnı doymaz mı hiç? Hep mi yalnız kalır insan? Hep mi ölüm ensesindedir? Dayanağı, tutunacağı olmaz mı insanın? Hayatla hep mi mücadele edilir? Söyler misiniz bana nasıl yaşanır?
Öksüz Musa, Hasan İzzettin Dinamo'nun kendi yaşam öyküsünü anlattığı Savaş ve Açlar'ın