DİN VE PARA BELASI İNSANLIĞIN SON İBRETİNİ YAŞATTI Sömürgecilerin iki temel araçları var; Biri din, diğeri para! Din ile beyin yıkar, uyuşturur görünmeyeni satar, para ile görünen madde gücü kimin elinde ise satın alır.
Osmanlı topraklarının ancak dörtte biri büyüklüğündeki Fransa'nın tarımsal gelirleri, Memâlik-i Mahrusa'ya nispetle beş misli fazlaydı! Fransa'nın zirai alandaki başarısının sırrı ise neredeyse her bölgesinde bir ziraat mektebi olması ve ziraate yeterli yatırım yapmasında yatmaktaydı. Okul kapatan Osmanlı'da tarımsal gelişme şöyle dursun, ülkede onlarca çayır ve mera mevcut iken İstanbul'un ihtiyacı olan yağlar bile Rusya'dan ithal edildi!
Sayfa 344Kitabı okudu
Reklam
Ay Hanlığı 3, 6 ve 9'un sırrını sır taşıyıcısı Tesla 1928 yılında Atatürk ile gizli görüşerek Anadolu üzerinde bulunan bütün koordinatlarının sırrını neden verdi? Ay'ın üç hali nedir? Ay hilal hali ile hangi bayrakta yaşam buldu? Ay'dan gelen Adem'in çocukları Hun oğulları yeryüzünde neyin savaşını verdiler? Ay neden, bir
İkinci Adam YayınlarıKitabı okudu
“Sonbahar İstanbul'un asıl mevsimidir.” der Ahmet Hamdi Tanpınar ve İstanbul'un sonbaharını yahut sonbaharın Istanbul'unu şöyle anlatır: Hemen her şeyde suya uzatılmış bir asma dalının tazeliği vardır. Gök bazı anlar büyük bir gül tüveycinin arasından görünüyormuş zannını verir, ve eşya, sanki hakikatte mevcut değillermiş de biz onları hatıralarımızdan yaratmışız, ister istemez içimizde canlanmışlar gibi, daima bir duyguya bürünerek bizimle konuşurlar. Bu, küçük serlerde, vitrinlerde yığılmış çiçeklere, uzak ve şahsi hatıralar gibi baktığımız, bahçelerde kasımpatlarını her gördüğümüz zaman, içimizde gizli bir kemandan taşan uzun ve beyaz süküt nağmelerini dinlediğimiz mevsimdir. Kadınların bakışlarındaki mananın değiştiği, suların sesine, kendisini bir uzlette bulma hissinin acılığı karıştığı, ağır hastaların her an, beklenen bir saat sesinin vehmiyle ürperdiği mevsimdir. (Mücevherlerin Sırrı, Ahmet Hamdi Tanpınar)
Sayfa 293Kitabı okudu
"Gerçekler ve Semboller..."
- "... İstanbul bir gün felaketine yol açacak günahlarla büyüyen bir adaydı. Doktor ’un dediğine göre. Günahlar burada aynı kalmaz, sürekli değişirdi. Bu yüzden kent, bilinen değil her gün öğrenilen yerdi. Onun sırrı, değişim hevesini kamçılar, geleceğe bağlanma isteğini körüklerdi. Bugün belirsizleşince, gerçek de belirsizleşir, yerini sembollere bırakırdı. Dağın yerini binalar, kırın yerini çiçekli balkonlar alırdı. Aşk da, hiç doymayan, sürekli yeni tatlar arayan, tüylü, ıslak bir hayvana dönüşürdü..."
Bir ilk yaşanacak! Muallak Kayası'na değecek İstanbul'un alnı . Tüm oyunları bozulacak yer altı seçkinlerinin. İstanbul'un alnı Muallak Kayası'na değince ,göklerin kapıları ardına kadar açılacak... Ve melekler akın akın inecek Kudüs'e... Mescid-i Aksa'yı koruyacaklar...
Reklam
71 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.