Bir isyan faslıdır şimdi bu suskunluğum Hovardaca harcanan mevsimlere Bu kaçışlara bu gelgitlere Ömrümüz kesilmiş biletlere İsyanımdır -bu acı acı gülüşüm- Oysa; Kaç kez mil çektim o kahve gözlere Gel gör ki Kendime bile geçmiyor artık sözüm İşte bir kürek mahkûmu İşte yürek mahkûmu Kapında yine Bitmedi bu kara sevda Bitmiyor be kahve gözlüm!
Genelev Mektupları
I. Tenime yabancılaştım, etime … Saçlarım o eski güzelliğini Çoktan yitirdi Şimdi yalnız bilmem neden Zaman zaman yüzüme vuran Bir utancı perdeliyor sadece.
Sayfa 37 - Kırmızı Kedi Yayınevi
Reklam
"Söylediğine göre, çok sevdiği kadın ona ihanet etmişti. Bana, kadınlar konusunda çok dikkatli olmamı söylerdi. Gülüşlerine asla kanma, derdi. Seni bir gülüş tav edebilir, uğruna her şeyi yok edebilirsin." Bronz birinin gülüşüne kanacak biri değildi. "Dedeni dinliyor olmalısın," dedim tabloya bakmaya devam ederken. Dedesinin
Sayfa 300
"Tek neden bu mu?"Güldüm,gülüşüm canını yaktı mı bilmiyordum ama karşılık vermedi. "Tek neden bu değil," dedikten sonra derin bir nefes aldı."Keşke tek neden bu olsaydı ama değil işte." "O halde diğer neden ne?" "Diğer neden..." diye mırıldandığında onu incelediğimi fark etti ve yavaşça yüzünü döndü."Benim bir türlü akıllanmayıp,dönüp dönüp yine sana gelmek istemem.Diğer neden,benim bu yetmeyen kalbimin seni özlemesi.Diğer neden,bana ne yaparsan yap,sana ihtiyacımın olması.Diğer neden ne,biliyor musun,Minel?Benim kendimden bile vazgeçip senden vazgeçmeyişim."
İLAHİ BESTEKAR
Bugün mahallem daha bir güzel gelmeye başladı gözlerime, Hiç bir şey istemediğim göz önümde, Şükretmenin sarhoşluğuna, Af'ola bugün böyleyim. Neyleyim bilmem, Anlatamam kelimeleri israf etmeden. Sevdaya düşer gibi olmuşum kendimce,
Elinde kırmızı, minik bir albüm vardı. Açtı. Karşıma lap diye Kepçük ve koca kulakları çıkınca kutuları unuttum. İki elle öne atlayıp aldım albümü elinden. "KEPÇÜK!" diye yükseldim aniden. Sıradan bir Kepçük değildi bu lakin. Bildiğim Kepçük'tü. Bende tek bir fotoğrafı olduğu için unutmaya yüz tutmuştum neredeyse ama işte buradaydı. Kocaman kulakları, gülünce kısılan gözleri ve siyah saçları ile bana bakıyordu. Gülüşüm kahkahaya dönüşürken cidden fotoğraftan kulaklarına dokundum. Buradasınız, dokunamıyorum çok saçma. Artık küçücüksünüz çok saçma... "Yalnız o baktığın da benim ha." diye huysuzlandı yanımdan. "Beni gördüğünde bu kadar sevinmiyorsun." Olur mu hiç öyle şey temalı bir bakış attım. "İkinizi de aynı anda seviyorum hurma gözlüm." Cidden kendi küçüklüğüne göz devirdi. Ben ise gülerek baktım Kepçük'üme. İmkân olsa sarılır yatardım bile bu görselle.
#GökçenAlptekin #MurathanKarakurtKitabı okudu
Reklam
"Neden geri döndüğümü sana söyledi," dedi. "İnsan olduğu mu hatırladım ve biri bana sarılsın istedim." "Tek neden bu mu?" Güldüm, gülüşüm diyordum ama karşılık vermedi. "Tek neden bu değil." "Keşke tek neden bu olsaydı ama değil işte." "O halde diğer neden ne?" "Diğer neden..." diye mırıldandığında onu incelediğimi fark etti ve yavaşça yüzünü döndü. "Benim bir türlü akıllanmayıp, dönüp dönüp yine sana gelmek istemem. Diğer neden, benim bu yetmeyen kalbimin seni özlemesi. Diğer neden, bana ne yaparsan yap, sana ihtiyacımın olması. Diğer neden ne, biliyor musun, Minel? Benim kendimden bile vazgeçip senden vazgeçmeyişim."
Sayfa 368 - İNDİGO YAYINEVİ
suretimde raks ediyor güneş ışığı*
neyim bilmem ki, bir sürgünün solmuş ve çatlak dudaklarıyım belki gömülü yatan saraylar ortasında rastgele kıvranışlarla şüphelere sokulan kendini soruların çeşmesinden akıtan kendini israf eden kuraklaşmış, niçinsiz bir avuç rü'ya için kırlangıçların bir vaadi olduğuna inananların bileklerinde, bir zincir olup sonra yaş hakka
YAŞAMA SEVİNCİ Yaşama sevinci nedir deseler? Bir dünya dolusu madde geçer aklımızdan. Ama ben diyorum ki: herkes birincil ihtiyacına göre sever hayatı. Mesela bir çocuk acıktı, markete gitme, yahut anne mutfağında yeni pişmiş tarçınlı cevizli kek onun yaşama sevinci, bir asker baba ocağında, kavuşma sevinci, hapsolunduktan sonra gökyüzüne bakma
"Neden geri döndüğümü sana söyledim," dedi. "Insan olduğu mu hatırladım ve biri bana sarılsın istedim." "Tek neden bu mu?" Güldüm, gülüşüm miyordum ama karşılık vermedi. "Tek neden bu değil," "Keşke tek neden bu olsaydı ama değil işte." "O halde diğer neden ne?" "Diğer neden..." diye mırıldandığında onu incelediğimi fark etti ve yavaşça yüzünü döndü. "Benim bir türlü akıllanmayıp, dönüp dönüp yine sana gelmek istemem. Diğer neden, benim bu yetmeyen kalbimin seni özlemesi. Diğer neden, bana ne ya parsan yap, sana ihtiyacımın olması. Diğer neden ne, biliyor musun, Minel? Benim kendimden bile vazgeçip senden vazgeçmeyişim."
Sayfa 368Kitabı okudu
Reklam
Sağ Kal Dedi ve Gitti, Düşünmeden
Sen gittiğinden beri susuyorum . Deli gibi konuşmak istememe rağmen. Seninle konuşacağım günü bekleyerek susuyorum ben eksik yanım. Sen gittiğinden beri eksik sağ tarafım. Bitmiş değilim ama, eksik işte. Gidemeyişinin bir parçası duruyor halen kalbimin yanımda. Kalbimde değil, kalbim senin. Orası senindi o yüzden gitmedin belki de. O yüzden geldin
Sonun Sonsuzluğu
i. acı, bir ırmak gibi doluyor yüreğime bardaktan boşanırcasına ağlamak istiyorum beni artık ne çiçekler ne çocuklar kurtarır ne de o her gün
Sayfa 287 - KırmızıKedi YayıneviKitabı okudu
63 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.