Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Eğer bu adam derse ki: “Ben falcılık yoluyla olsun, tıp açısından olsun, bazı şeyleri inceledim. Denemelerim sonucu, bunların kimisinin doğru olduğunu gördüm ve içimden de bunun doğru olabileceği kanaatine vardım. Böylece bunların kabul edilemez olmadığını, kaçınılması ve uzak durulması gereken şeyler olmadığını gördüm. Oysa Nübüvvet yoluyla
sarılalım diyecektim az kalsın. içimden böyle şeyler de geçiyor işte. sarılalım, dudakların… tamam sustum.
Reklam
Dünyada böyle insanlar da vardır şahinim! Gözlerine bir kere bakar, ruhunu tutsak ederler. Sen de bundan utanç duymadığın gibi, gururlanırsın bile. Olursan, böyle bir adam ol işte. Böyle adamlar azdır dostum. Fakat iyi ki de azlar. Dünyada iyi şeyler çok olsaydı, nereden belli olurdu iyilikleri?
Pdf
Vefatının Ardından Türk Basınında Papa Eftim
Papa Eftim'in vefatı Türk basınında geniş çapta yer bulur. 19 Mart 1968 tarihli Milliyet gazetesi Papa Eftim'in ölümü ile ilgili bir yazısında bu büyük dava adamından şöyle bahseder: "Yanık yüzlü, temiz yürekli, kadife bakışlı bu Orta Anadolu çocuğu Ortodoks olarak doğmuştu. Büyük din cereyanlarının çatıştığı Küçük Asya'da
"Yeni bir idare,yeni bir ordu kurulacaktır. Iste bu tartışmalar bu genişliğe varınca artık hayal de işler. İleride vw günün birinde edineceği yetkileri biliyormuş ve sanki bu yetkileri daha şimdiden elindeydi gibi etrafındakilere görevler,mesnetler dağıtmaya başlar . Hem de gayet ciddidir. Kara ve emirler kesindir. _Seni Harbiye Nazırı yapacağım . Sen Vekil olacaksın.. _ Peki Kemal, bizi bu mevkilere getirmek için sen ne olacaksın?... Yoksa Padişah mı? _ Hayırondan da büyük... Geleceğin Cumhurbaşkanı , 1907_1910 arasında Selanik'teki Beyaz Kule gazinolarında , yahut evdeki içki alemlerin işte böyle konuşur"
Sayfa 109 - Remzi KitabeviKitabı okudu
İnsan evlenir, bir süre daha sever, çalışır. Sevmeyi unutana kadar çalışır. Çalışan bir adam, yoksulluk, ağır ağır kararan gelecek, sofra başında akşamların sessizliği; böyle bir evrende tutkuya yer yoktur. Muhtemelen Jeanne acı çekmişti. Yine de kalmıştı: Bazen insanın bilmeden acı çektiği olur. Aradan yıllar geçmişti. Daha sonra Jeanne gitmişti. Tabii tek başına gitmemişti. "Seni sevdim, ama artık yoruldum... Gitmekten mutlu değilim, ama yeniden başlamak için mutlu olmaya gerek yok." İşte yazdıkları kabaca bunlardı.
Reklam
Bir çocuk vardı lisansta, gerçekten inanarak, "Yahudi soykırımı olmadı abi," dedi muhabbet ederken kantinde, "Yahudiler, Amerikan filmleri ile varmış gibi çekip inandırdılar herkesi..." Yok ya ne alayı, alay filan değil... Gerçekten inanıyordu söylediğine. Tipini görsen acayip janti kıyafetler, havalı güneş gözlüğü filan... Asla araştırmamış okumamış zaten de asıl mesele ailesi, babası asıl yani, bir tarikata üyeydi. Çocukluğundan beri öyle işlemişler o da inanmış. Ömründe Yahudi gördüğünü sanmıyorum ama müthiş bir Yahudi nefreti vardı çocukta. Sebepsiz bir nefret; örgütlenebilmek için yaratılmış hayali bir kötülüğü bir kitleye atfetme... Evet herkes böyle değil ama böylesi de çok işte... Sevmiyorum insanları o yüzden... Kartla ödeyeceğim... Benim annemden başka kimseye zararım, yüküm yok. Büyük adam olmak istemiyorum.
Sayfa 130 - Sözler: Çarşı boyu gezinip anlattım hikâyemiKitabı okudu
TEVAFUK UĞRUNA İŞLENEN BİD'AT
Selef-i salihin, Kur'an konusunda devamlı takva üzere hareket etmiş, bu konudaki her yeni yaklaşımı çekince ile değerlendirmiş, ihtiyatla karşılamışlardır. Öyle ki, bu endişe, hayırlı ve ümmete faydalı işlerde dahi onlardan ayrılmamıştır. Vahiy kâtiplerinden biri olan Zeyd b. Sabit el-Ensari (ra) şöyle demiştir: "Ebu Bekir, Yemame
Sayfa 79 - Süleymaniye vakfıKitabı okuyor
Tutuklandığımdan beri yalnız bir şey düşündüm paşa hazretleri...Ben alçak bir adam olabilir miyim? İşte hep bunu düşündüm. Şimdi daha iyi anlıyorum ki hayır!... Diğer insanlardan farklıyım da ondan mı? Değil... Siz de benim yerimde bulunsanız, eminim böyle davranırdınız.
Sayfa 423 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
Bir Evlilik nasıl ilerler
Ebu Müslim Havlani bir toplulukta konuşulanları dinlemekteymiş. Hemen hepsi de hanımından şikâyette bulunmaktaymış. Ancak Ebu Müslim’de şikâyet filan yoktur. Demişler ki: – Veli gibi bir hanıma düştün de sesin sedan çıkmıyor değil mi? Omuzlarını silkerek cevap vermiş: – Bizimki veli filan değil kelimenin tam manasıyla delidir deli!... – Öyle ise,
Sayfa 53 - Destek Yayınları
Reklam
Said Nursi'nin her suale cevabı varmış(mış).
HER SUALE CEVAP VERMEK, HİÇ KİMSEYE SORU SORMAMAK Sormaz ki bilsin, sorsa bilirdi. Bilmez ki sorsun, bilse sorardı. Atasözü "Herhangi ilme sorulan suale bila-tereddüd derhal cevap verirdi."(1) "Sorulacak suallere cevap vermeye hazır bulunduğu gibi kimseye sual sormayacağını da beyan ederek bu kararda yirmi sene sebat
Sayfa 56 - Süleymaniye vakfıKitabı okuyor
BİR ŞEYLER EKSİK Ya sevgiye, ya da arzuya ,nesne olmak istiyoruz. ...arzuladığımıza ulaşmak, arzulandığımızda da ulaşılmak istemiyoruz. ''Sevmeyi becerecek kadar kendi benliğimizden feragat etmeyi bilmiyor, arzulamayı becerecek kadar da bilinmeyene ve tehlikeli olana yelken açmaya cesaret edemiyoruz.''
BİR ŞEYLER EKSİK ," Lacan aşk hakkında konuşurken "Aşk sahip olmadığınız (sizde olmayan) bir şeyi, onu sizden istemeyen birine vermektir/vermeye çalışmaktır, Acınası bir durum gibi görünüyor, değil mi? Ortada verilecek bir şey yok, ama zaten onu isteyen de yok. Ancak "aşk" gene de var. Çünkü o öteki her kimse, onun
Alper, Güney Meydan'ın köşesindeki büfenin önünde duran dergilikten Uykusuz'u alıp kapağına baktı. Kapağın yarısından fazlasını kaplayan ve altında "Yeni Türkiye" yazan Türk bayrağının hilalinin yanına, yıldız olması gereken yere, müthiş bir hınçla tekme atan bir adam resmedilmişti. Penguen'i de çekip aldı ve onun
Sayfa 45 - Giriş, Aşka kılavuzmuş yavru kedilerKitabı okudu
Çığlık atıyorum
Neyse ki Recep ayı gelmişti. İşte o bitmek tükenmek bilmez oruç da bu mübârek ayda başladı. Kalın Musa günün birinde ailesini toplayarak, Veysel'in, Davût'un ve Eflâtun'un kulağına ayrı ayrı;Recep, Şaban ve elbette Ramazan ayında hep birlikte niyet edip oruç tutarlarsa, hem adam başı günde dört akçe tasarruf edeceklerini hem de sayısız sevâp kazanacaklarını fısıldamıştı. İş bununla da bitmiyordu. Musa'nın ayrıca, ikizlere bir müjdesi de vardı. Allah'ın sevgili kulu oldukları için olsa gerek, dört ayak üzerine düşmüşlerdi:Bundan böyle ikizler mektebe beraber değil, nöbetleşe giderek, eli sopalı taş mektep hocasının gazabından kısmen de olsa kurtulacaklardı.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.