Belki bir kitabın aynı sayfasında ağlamışızdır, işte bu haberimiz olmadığı halde dünyanın en güzel karşılaşması olabilir.
Bu romanda herkesin gözleri lacivert. Hiç lacivert göz görmedim ama lacivert gözleri severim. Lacivert gözlerin derinliklerinde, bilinmeyen diyarlardan maceraperest seyyahların getirdiği anlamlar yatar. Bence tabii... Dışarıda cıvıltılı bir ilkyaz güneşi, tazelenen ve yeniden doğan dünyanın yeşillikleri üstüne, işveli bir salıntıyla sıcacık altın tozları serpiştiriyor. Ben, senin için ey kari, bir roman yazıyorum. Kapı çalınıyor. Kim geldi acaba? Kimi istersem, kimin ismini yazarsam o gelir. Yazmanın bu yararı var işte, küçük bir işaretle, canımın istediğini getiririm. İstersem fikrimi değiştiririm. Kim ne yapabilir? Hadi bakalım, kapının zili çalmadı, gelen giden yok. Tamam mı? Yoo, tamam değil, çünkü fikrimi yeniden değiştiriyorum, zil çalıyor ve Ali, yani kardeşim geliyor. Karşımdaki koltuğa oturuyor, bir yandan da önümdeki kağıtlarla daktilo makinesine şöyle bir göz atıyor. - Ne yapıyorsun? - Roman yazıyorum. Haksız yere azarlanmış bir çocuk gibi, bir an irkilerek anlamadan bakıyor yüzüme. - Niye? dört mevsim sonbahar/ahmet altan
Reklam
"Eski öğrencilerinden birinin anlattığına göre, karlı bir günde Nabokov, hiçbir açıklama yapmaksızın sınıfı karanlığa gömmüştü. Işıkları teker teker yakarken şöyle diyordu: 'Bu Puşkin! Bu Gogol! Bu Çehov!' Sonra odanın arka tarafına gidip panjurları açmış, güneş içeri dolmuştu: 'İşte bu da Tolstoy!' "
"Eski öğrencilerinden birinin anlattığına göre, karlı bir günde Nabokov, hiçbir açıklama yapmaksızın sınıfı karanlığa gömmüştü. Işıkları teker teker yakarken şöyle diyordu: 'Bu Puşkin! Bu Gogol! Bu Çehov!' Sonra odanın arka tarafına gidip panjurları açmış, güneş içeri dolmuştu: 'İşte bu da Tolstoy!' "
Tezer Özlü'nün Kalanlar kitabını henüz bitti. Yine okuduğum diğer kitaplarında olduğu gibi beni kendi dünyasına çekti , buram buram buhranlı bir havayı soludum onunla beraber ,dertleşen iki yakın dost gibiydik her zaman ki gibi. İşte ben yazarlığa tam anlamıyla bu derim ;basmakalıpların dışına çıkıp zor olanı yazmak ve seçkin okurlara yol göstericilik etmek.
Hayatı seviyorum ve yaşamak ne kadar güzel tanrım diyorum bazen. Umutlarımla yaşamak ve paylaşmak onları SEVMEK VE SEVİLMEK DEMİŞ BİR DÜŞÜNÜR! İşte hayat budur, yaşamak ancak bu kadar basit anlatılabilirdi!
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.