Peygamber zamanındaki bu İslam yorumu, İslam müminlerinin yegane yorumu değildir. Birçok Müslüman sadece aydınlanmış olduklarını söyleyen bir azınlık değil hiçbir zaman Medine'deki toplumsal düzeni ihya edelim demiyordu. Söyledikleri şu idi: Artık o dönem geride kalmıştır, sadece o dönemin örneklerinden, moral değerlerinden, ilkelerinden dersler çıkarılabilir. Daha fazlası değil. Bir kere toplumu yönetecek peygamber artık yok; ikincisi, kimse onun yerini alamaz. O zaman yapılabilecek yegane şey, söz konusu ilkeleri değişen gerçekliğe, zamanın ihtiyaçlarına uydurmaktır. Dolayısıyla farklı düşüncelerin ifade edilebileceği tartışmanın yolu açılmış oluyordu. Sonuç itibariyle Müslümanların gerçek tarihini belirleyen de bu görecelilik anlayışı olacaktı. Fakat sonuç itibariyle söz konusu olan reddedilebilir bir kavramdır.