Mahkeme … Kolektif beyin diye bir şey var mıdır?
"Yüzyıllar boyunca ortaya çıkan bazı adamlar, yepyeni yollara doğru ilk adımları atmışlar, bunu yaparken de kendi vizyonlarından başka bir silaha sahip olmamışlardır. Amaçlar farklıdır ama hepsinin bir ortak noktası vardır. Atılan adım ilk adımdır, yol yeni bir yoldur, vizyon kimseden ödünç alınmış değildir ve bu kişilere tepki olarak da her
Sayfa 966 - Kitabın mahkeme bölümü ve kitabın vermek istediğinin en belirgin şekilde verildiği kısım ,kendime not..Kitabı okudu
Program yapan kimsenin seçtiği gaye, kendisine karanlıkta yol gösteren yıldız olacaktır. Bir siyasetçinin değeri, planlarının ve hareketlerinin başarısıyla yani bunların gerçeğe uygun düşmesiyle ölçülürken, program yapıcının düşüncelerinin uygulanabilir olmaması da mümkündür. Çünkü insan aklı çeşitli gerçekleri düşünebilir ve fevkalade net
Sayfa 156Kitabı okudu
Reklam
Biz gerçekten muhabbetinde ve her türlü iyiliğinde samimi bir insan mıyız; yoksa iyilik gibi görünen bütün davranışları,nefsâni menfaat beklentileri içinde sergileyen gösteriş meraklısı bir ikiyüzlü mü? Bu sualin cevabını,ya ciddi bir nefs muhasebesi yaptığımızda bulacağız ya da, daha acı bir şekilde,en umulmadık bir anda aradaki menfaatler kaybolunca... İşte o an,etrafımızda uçuşan yalancı sevgi baloncuklarının da birer birer söndüğünü göreceğiz. O halde,menfaatler kaybolunca yolları bizden ayrılanlara mı kızmalıyız, yoksa sevgimizi çürük menfaat iplikleriyle başlayan kendimize mi?
Kitabı mukeddeste sümerden izler
Bununla birlikte Kitabı Mukaddes üzerindeki Sümer etkisinin az önce betimlenenlerden daha dolaysız ve aracısız olan başka bir olası kaynağı daha vardır. Aslında bu kaynağın kökeni bizzat Hz. İbrahim'e kadar dayanıyor olabilir. Kitabi Mukaddes'te anlatılan Hz. İbrahim destanının, efsaneye ve düşürününe dayalı pek çok şey içermekle
Sayfa 368 - ALFAKitabı okudu
Bir zamanlar duygular çok temizdi. Şimdi herkesin ağzında bir seni seviyorum, laçkalaşmış sevgi cümleleri, sıradanlaşma çağına teslim olmuş emin adımlarla atılan büyük adımlar, samimiyetsiz yüzlerin ağzından çıkan yapmacık, samimi sevgi cümleleri gününüzün aşk gündemi işte. Sevmek mi? Peh... Seviyorum dedikleri insanın en sevdiği rengi, en sevdiği yemeği bile bilmiyorlar ama lafta sevdiklerini söylüyorlar. Sevdiğini söyledikleri insan en çok hangi yemeği sever, ne tür müzik dinler, ne yer, ne içer, hiçbir şey bilmeden seni seviyorum ayaklarına bürünen benlikler yüzünden aşk kendini kalkındıramıyor işte günümüzde. Her ilişkinin sonunda ağızdan çıkan son cümle, "Keşke seni hiç tanımasaydım." oluyor.
Sayfa 105Kitabı okudu
Biz gerçekten muhabbetinde ve her türlü iyiliğinde samimi bir insan mıyız; yoksa iyilik gibi görünen bütün davranışları, nefsani menfaat beklentileri içinde sergileyen gösteriş meraklısı bir ikiyüzlü mü? Bu sualin cevabını, ya ciddi bir nefs muhasebesi yaptığımızda bulacağız ya da,daha acı bir şekilde,en umulmadık bir anda aradaki menfaatler kaybolunca... İşte o an,etrafımızda uçuşan yalancı sevgi baloncuklarının da birer birer söndüğünü göreceğiz. O halde,menfaatler kaybolunca yolları bizden ayrılanlara mı kızmalıyız, yoksa sevgimizi çürük menfaat iplikleriyle bağlayan kendimize mi?
Reklam
Tüm söylediğim zihin, vücut ve ruhunun potansiyelini serbest bırakmak için önce düş gücünü geliştirmen gerektiği. Görüyorsun ki her şey her zaman iki kez yaratılıyor; ilkin zihin atölyende ve sonra gerçekte. Bu süreci 'taslak hazırlama* olarak adlandırıyorum, çünkü dış dünyada yaptığın her şey iç dünyanda bir taslak olarak başlıyor, zihninin
Sabah namazından sonra okunacak dua
“Allah'ım! Katından bir rahmet isterim ki o rahmet, kalbimi doğruya, hidayete yönlendirsin isterim. O sayede kaybettiklerimi koruyayım dilerim. Bu sayede birliğimi sağlamanı, dağınık olan işlerimi düzenlemeni, alışık olduğum, ülfet gösterdiğim şeyleri sunmanı, bu sayede dinimi ıslah etmemi, uzakları görebilmemi bana nasip eylemeni temenni
Sayfa 87
71 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.