Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Tarihte ilk kez bir toprak parçasının etrafını çitle çevirip burası benimdir diyen ve buna inanacak kadar saf insanlar bulabilen ilk insan, uygar toplumun gerçek kurucusu oldu. O zaman biri çıkıp çitleri söküp atacak ya da hendeği dolduracak, sonra da insanlara; sakın dinlemeyin bu sahtekârı, meyveler herkesindir toprak hiç kimsenin değildir ve bunu unutursanız mahvolursunuz diye haykırsaydı işte o adam insan türünü nice suçlardan, nice savaşlardan, nice cinayetlerden kurtaracaktı.
Yazmak için geçtim bilgisayarın başına, bilemedim ne yazsam. Başladım bir şekilde, kelimeler geldiği gibi dökülsün klavyeye, klavyeden ekrana, ekrandan siz değerli okurlarıma. Umarım sıkılmazsınız, hem beğenmezseniz bırakır geçersiniz bir sonraki iletiye. Yazmak bir ihtiyaç oluyor artık bende yavaş yavaş, bazen böyle gereksizce klavyenin tuşlarına dokunmak; harfleri, kelimeleri, cümleleri sıralamak istiyorum. Önceleri kağıda, kaleme dokunmak isterdim ama kalırdı onlar orada, bende, iki cilt arasında. Okumazdı kimse, tıklanacak bir "beğen" butonu yoktu sayfanın dibinde. Oysa şimdi öylemi, tanımadığım onlarca insan okuyor yazdıklarımı ama olsun beğeniyorlar işte... Beğenilme arzusu bazen yapay gelir ama teşvik eder insanı. Acaba büyük yazarlar eserlerini yazarken ne için yazdılar? Beğenilmek, ünlü olmak, unutulmamak, insanlığa faydalı olmak yada sadece para kazanmak için mi? Yoksa içten gelen, engel olamadıkları "yazma dürtüsü" mü? Onlarda teşvik beğenileri yada kendi zamanlarına göre moral, motivasyon, teşekkür mektupları alıyorlar mıydı? Peki kendi için yazanlar ne olacak.. Belkide başyapıt olacak nice eserler sandıklarda, depolarda, hatıra kutularında kayboldu gitti, yayınlanmadan... Siz ne dersiniz? Bir insan sizce ne için yazar?
Reklam
Tarihte ilk kez bir toprak parçasının etrafını çitle çevirip burası benimdir diyen ve buna inanacak kadar saf insanlar bulabilen ilk insan, uygar toplumun gerçek kurucusu oldu. O zaman biri çıkıp çitleri söküp atacak ya da hendeği dolduracak, sonra da insanlara; sakın dinlemeyin bu sahtekârı, meyveler herkesindir toprak hiç kimsenin değildir ve bunu unutursanız mahvolursunuz diye haykırsaydı işte o adam insan türünü nice suçlardan, nice savaşlardan, nice cinayetlerden kurtaracaktı. Jean Jacques Rousseau
GÜNAHA ÇAĞRI  Günah ne kadar çekici yarabbi ...Ve suç elbette.  Hiç bir günaha ve suça bulaşmamış masumlar içinse  hayat ne kadar rahat ve ne kadar sıkıcı.  Kim günahı tanımayan bir masuma aşık olmak ister?  İnsanları günaha çağıran bir mabet kurmak isterdim,  her saat başı çanları çalıp "Günah işleyin çocuklarım,  günah işleyin
Var olmak mı, yok olmak mı, bütün sorun bu!(Olmak ya da olmamak, işte bütün mesele bu!) Düşüncemizin katlanması mı güzel, Zalim kaderin yumruklarına, oklarına Yoksa diretip bela denizlerine karşı Dur, yeter! Demesi mi? Ölmek, uyumak sadece! Düşünün ki uyumakla yalnız Bitebilir bütün acıları yüreğin, Çektiği bütün kahırlar insanoğlunun. Uyumak, ama
OĞLUM 12 YIL UYUDUKTAN SONRA UYANDI... Bir gün çok sinirlendi. Yine kendini balkondan atmak istedi. Zor ikna edebildik. Akşam oldu, onu uyuyor zannettim. Babasıyla ne yapacağımızı konuşurken bir ara "oğlumuzu olmazsa bağlayalım" diye ağlayarak anlatıyordum ki birden yatağından doğrulup sadece bana bakarak, "yazıklar olsun size,
Reklam
Öyle hastalar var ki, babası ölmüş, annesi, en az yetmiş yaşında. Artık bırakın evladına bakmayı, kendine bile bakamayacak durumda. Tek endişeleri bizden sonra ne olacak. Evet maalesef çok acı bir gerçek. Bir tanıdığım anne yetmiş üç yaşında, iki evladı da hasta. Biri kız, biri erkek. Anne şeker ve tansiyon hastası. Tek üzüntüsü; "ben
Üzerinde ”EN GÜZELE” yazılı, altından bir elmayı, şölenin yapıldığı salonun ortasına bırakıverdi. Doğal olarak bütün tanrıçalar, bu elmaya sahip olmak istediklerinden uzun tartışmalar oldu. Sonunda üç büyük tanrıça dışında diğerleri çekildiler. Ama kudret tanrıçası Hera, zekâ tanrıçası Palas Athena ve Aşk tanrıçası Afrodit elmaya sahip olmakta
503 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Seneler önce okuyup da içimize yerleşmiş, artık bizim hayatımızın bir hikâyesi, güzel bir hatırası hâline gelmiş nice eser var. Bu eserlerin güzelliği, başarısı, niteliğinin yanı sıra, ve bazen bundan da önde olarak, onun bizde bıraktığı etki, hayatımıza dahil olduğu ve yerleştiği o yer, orada kala kala zamanla hayatımızın bir parçasına dönüştüğü
Yolcu Nereye Gidiyorsun
Yolcu Nereye GidiyorsunSamiha Ayverdi · Kubbealtı Neşriyatı · 2009150 okunma
Yazmak
Yazmak... Başlamadan önce, insanın nerden başlaması gerektiğini kestirmeye çalışmasıyla, kelimelerin arasında kayboluyorsa yazmaktır. Sadece izin vermeli kaleme sonra oturup izlemeli o alet-i mucizevinin yaptıklarını. Buraya kadar geldik de hala ne yazmalı? İnsana gerçekten bir şeyler yazdıran nedir? Başlamadan önce aklımda harikulade fikirler
Reklam
Gitme Ey Yolcu
Gitme Ey Yolcu Gitme ey yolcu, beraber oturup ağlaşalım: Elemim bir yüreğin kârı değil paylaşalım: Ne yapıp ye'simi kahreyleyeyim bilmem ki? Öyle dehşetli muhîtimde dönen mâtem ki!
Kişioğlu hangi işi yaparsa yapsın, ama yaptığı iş insanlığın hayrına olsun. Bu da kişinin işini severek yapmasına, yaptığı işin hayrına inanmasına yol açar.. Zaten "İnsanların en hayırlısı, insanlara yararlı olan!" değil midir? O halde insanlığın hayrına çalışan kişi, kendi hayrına da çalışıyor demektir. Akıl sahibi kişiler, insanlığın
Sayfa 109Kitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.